Ürdün vatandaşı bir doktorun CIA’in Afganistan’daki karargahına girip üzerinde taşıdığı bombaları patlatması sonucu yedi CIA ve bir Ürdünlü’yü öldürdüğü haberi kamuoyunda ilgiyle karşılandı. Gizli servislerin içinde bulunduğu olayların açıklanan yanları genellikle gerçeği ifade etmez. Olay, hazırlanan uygun bir senaryoya göre açıklanır. Açıklananlardan hareket ederek doğruyu bulmak neredeyse imkansızdır. Genel bir analiz yapıp böyle eylemlerde yer alan insanların hangi etkiler altında olduklarını ve onları böyle bir sona sürükleyen nedenleri anlatmaya çalışacağım. Sözlerim bu olayla örtüşmeyebilir ama bazı noktalarda benzerlikler bulunabilir. Söz konusu kişi burslu olarak okumuş biridir. Burs veren kurumların, hiç değilse bazılarının, gizli servislerin eleman bulmak için kullandıkları bir yer olması büyük olasılıktır. Yetenekli kişileri okutup topluma kazandırmak iddiasındaki bazı kurumların gerçekte gizli servise adam bulmak için kullanılabilir.
Balavi’nin okul hayatından söz edilmemektedir. Genelde insanlar politik görüşleri bu sırada edinirler ve gelecekte, hiç değilse bir süre, bu etki altında kalırlar. Bu sırada başı açık bir kızla aşk evliliği yapması dindar bir eğilimle bağdaşmamaktadır.

El-Kaide’yi destekleyen yazılar yazdığı söylenmektedir. Bu onun gerçek düşüncesi mi yoksa onu kullanan Ürdün istihbaratının isteği mi olduğu bilinmiyor. Ayrıca El-Kaide’nin arkasında bir gizli servis var mı, varsa hangisidir bilinmiyor.

Doğruluğu konusunda hiçbir iddiam olmayan bir hayat hikayesi yazacağım. Yetenekli bir genç olan Balavi bir burs kazanmıştır. Ona burs veren kurumla ilişkisi olan bir gizli servis onunla yakından ilgilenmektedir. Ürdün istihbaratı bu ilişkiyi tespit eder ve onu gözaltına alır. Orada ikili oynamaya mecbur edilir. Ürdün istihbaratı yakın ilişkide olduğu CIA’e bu genci pazarlar. Bir gizli servisle ilişkisi olan kişi, eğer tespit edilirse, başka bir servis karşısında çaresizdir. Ya onlara da hizmet eder ya da ilişkisi ortaya çıkarılır.

Artık hayatının hiçbir safhasını belirleyememektedir. Hayatı başkalarının elindedir ve ne isterlerse yapmak zorundadır. Kurtulmaya çalışır. Balavi de bunu yapmıştır ve Türk vatandaşı olup burada ailesiyle birlikte yaşamak istemiştir. Ondan son bir görev yapması istenir. Bu intihar eylemcisi olması değildir. Çünkü istihbaratçılıkla intihar eylemciliği yan yana gelmesi mümkün olmayan şeylerdir. Yani bir insan yüreğinde İslam uğruna şehit olmak duygusu taşırken aynı anda hasmına hizmet etmez. Ayrıca kendisinin bir CIA karargahına girmesi servis kurallarına aykırıdır ve günün birinde böyle bir şans yakalayıp asıl inancı doğrultusunda hareket etmeyi düşünemez.

Muhtemelen ilk hizmet ettiği servis onu farklı bir kimlikle karargaha sokmuştur.

İnsanlar hayata veda ederken her şey anlamını yitirir sadece yürekteki sevgi büyüyerek kalır. Ölmeden önce eşine ve çocuklarına bir sevgi cümlesi bile söylememesi anlaşılamaz.