Yargı CHP’nin arka bahçesi mi?
İçimden geçenleri Taraf gazetesi yazmış: “Mahkemenin Başbakanı...”
Bu mahkeme, herhalde “Anayasa Mahkemesi” oluyor.
Başbakanlıkla taltif edilen kişi de, kim olabilir, elbette tescilli muhalefet lideri Deniz Baykal...
Hiçbir seçimi kazanamadı...
Kazanamaz da...
Zaten seçim kazanmak, iktidara gelmek, ekonomik meseleleri halletmek diye bir derdi yok... “Belediyeciler” yapsın. Enflasyonu belediyeciler düşürsün. İşleri belediyeciler yoluna koysun. Hizmeti halkın ayağına belediyeciler götürsün... Kendileri zaten iktidar!
Bu ülkede bir parlamento var... Bir iktidar var... Devleti oluşturan sair kurumlar var... Medya var... Sivil toplum kuruluşları var... Ama bunun da ötesinde, CHP var.
Eğitim-öğretim konusunda CHP’nin istedikleri olur.
Reformlar, CHP istemezse hayata geçmez.
Demokratik bir anayasa, CHP’nin “iznine ve insafına” bağlıdır.
Katsayı meselesi CHP’nin isteğine göre düzenlenir.
Hangi parti hakkında dava açılacağına, hangisinin kapatılacağına CHP karar verir. Daha doğrusu, sonuç CHP isteğine göre oluşur.
Referandum?
Buna da CHP karar verir.
Meclis’teki “toplantı yeter sayısı?”
Bu da CHP’nin talebi doğrultusunda halledilir. Bkz. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı “367” kararı.
Üniversitelerde kılık kıyafetin nasıl düzenleneceği?
Parlamento anayasa değişikliği yapar, CHP mahkemede iptal ettirir.
Darbe suçu işleyen askerlerin sivil mahkemede yargılanması?
Parlamento yasa çıkarır, CHP mahkemede iptal ettirir.
İl idaresi tasarısı?
Parlamento yasa çıkarır, CHP mahkemede iptal ettirir.
KİT’lerin satışı?
Parlamento yasa çıkarır, CHP mahkemede iptal ettirir.
HSYK’nın statüsü ve yargı reformu?
İlgili parlamento komisyonu anayasa değişikliği hazırlığına girişir, CHP konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettireceği tehdidinde bulunur.
Mahkemenin iptal ettiği anayasa değişikliklerinin referanduma sunulması?
Hükümet YSK’dan görüş ister, CHP referandumu Anayasa Mahkemesi’ne götürüp iptal ettireceğini söyler.
Fazla iddialı görünmek istemem ama, anayasa değişikliğinden özelleştirmeye, tayin terfi meselelerinden katsayı uygulamasına, bugüne kadar Danıştay’dan ve Anayasa Mahkemesi’nden çıkmış ne kadar karar varsa, hep CHP’nin isteğine göre şekillenmiştir.
Belki tesadüftür...
Belki CHP’liler hukuk konusunda daha yetkindir...
Belki işin içinde bizim bilmediğimiz teknik ayrıntılar vardır...
Ne olursa olsun, CHP herhangi bir konuda Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyorsa, sonuç şimdiden bellidir... Danıştay’da dava açıyorsa, sonuç şimdiden bellidir... Yargıtay’a itirazda bulunuyorsa, sonuç şimdiden bellidir...
Denilebilirse, “Deniz Baykal muhalefette ama en az bir Başbakan kadar yetkili ve karar mekanizmalarında söz sahibi...”
Ben de diyorum ki, bu ne tesadüf?
Bu ülkeyi CHP yönetecekse, seçime ne hacet?
Mahkeme kararları uygulanacaksa Anayasaya ne hacet, parlamentoya ne hacet, siyasi partilere ne hacet?
Kapatalım parlamentoyu, Baykal’ı “Ebedi Başbakan” ilan edelim, bu iş bitsin.
Biz de rahat edelim, nehir kenarında oturup “totaliter akıllar” veren kazurat takımı da rahat etsin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.