Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Anlaşalım Hüsamettin Bey

Anlaşalım Hüsamettin Bey

Geçen gün bir gazetede gözüme ilişti, şaşırdım... DP Genel Başkanı Sayın Hüsamettin Cindoruk, Anavatan Partisi’yle birleşme işini halledemeyen “kurmaylarına” veryansın ediyordu.

Yahu bunlar birleşmemişler miydi?

Ne ara koptular da, tekrar “izdivaç” düşünüyorlar?

Hemen arşive daldım... Küçük bir araştırma yaptım... Meğer birleşememişler.

Daha doğrusu, birleşmelerine ramak kala, taraflardan biri “arıza” çıkarmış. O gün bugündür “kopuk” dolaşıyorlar.

Benim anlayamadığım husus şu:

Sorun, “merkez sağ”da konuşlanmış bu iki tabela partisinin ayrık durması mı ki, birileri adına “birleşme rüyaları” görüyorlar?

Sayın Cindoruk’un da buyurduğu gibi, AK Parti’yi yüzde 7’lere çekecek sihirli formül, bu izdivacın hayırlısıyla hayata geçmesi mi?

Bu mu?

Kendilerinde güç ve keramet vehmeden soğuk savaş artıklarının siyasi vizyonu bu kadarcık mı?

Hem, Cindoruk diye biri niçin var?

DP diye bir parti niçin hayatiyetini sürdürüyor?

Bu sorulara verilecek açık, anlaşılabilir, mantıklı bir cevap yok.

Her şeyleri Demirel...

Demirel olmasa, bunlar da olmayacak.

Bunu Cindoruk’un kendisi de itiraf ediyor: “Benim yaşımda bir adam için bu siyaseti yapmak fantezidir. Sağlığım benim için de tehlikedir ama ben bu tehlikeyi göze alıyorsam, bir başka tehlikeyi gördüğüm içindir. Yoksa ben siyaset yapmıyorum. Sayın Demirel beni buraya zorla itti, haklıydı da. ‘Ben senin yaşında olsam dalardım’ dedi. Haklı olarak beni öne sürdü, ben de girdim.”

İyi yaptın da, olmuyor işte...

Siyaset, mühendis cetveliyle “oluşturulabilen” bir şey değil.
Dipten geleceksin...

Belli talepleri istinatgâh yapıp, öyle yola koyulacaksın...

Demirel’in gözüne bakarak, Ergenekon yoldaşlığı yaparak, bazı “iyi çocuklar”ın demokrasimize yapacakları “kötü şeyler”i kollayarak Türkiye’nin başındaki “tehlike”yi savuşturamazsın... Olsa olsa, kendini “tehlike” kılarsın.

Bir de buyurmuş ki muhterem, “Türkiye birinci ligde değil. Bir ara çıkmak üzereydi, bu iktidar döneminde amatör lige düştü. 50 seneye yakın siyasi hayatımda bu kadar beceriksiz ve kopyacı bir iktidar görmedim. Kendisi hiçbir şey üretmiyor. Sadece Cumhuriyetin değerlerini değiştirmek istiyor.”

Bu akılları Demirel’den mi alıyorsunuz Hüsamettin Bey?

Türkiye ne zaman, hangi sezonda, kimin teknik direktörlüğünde birinci lige çıktı da, hangi aralıkta amatör kümeye düştü?

Sakın küme düşüren teknik direktör “Bir elimde Kur’an, bir elimde anayasa” diye miting meydanlarında kolpa yapan, devraldığı DP mirasını har vurup harman savuran, asker postalı gördüğü zaman şapkasını alıp kaçan, “Kim ne veriyorsa, benden 5 fazlası” diyerek ekonomiyi batma noktasına getiren şahıs olmasın?

Bir de, cumhuriyetin hangi değerleri değişmiş?

Bana, bu iktidarın değiştirdiği üç adet “cumhuriyet değeri” söyleyin, ilk seçimde oyumu DP’ye vereceğim. Partiye “müntesip” kazandırmak için de var gücümle çalışacağım.

Mukabil olarak ben de Demirel’in cumhuriyetimize ettiği üç büyük kötülüğü sıralayacağım, anlaşacağız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi