Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sorun başörtüsü değil, sorun sizsiniz!

Sorun başörtüsü değil, sorun sizsiniz!

Çarşaf açılımı, inanç açılımı, gecekondu açılımı, hepsi tamam da, şu Aziz Kocaoğlu meselesine de bir açıklık getirmeniz lazım.

Hayır, “törenle” çarşaf yırtan müntesiplerinizi hatırlatıp mahcup duruma düşürmek istemiyorum sizleri...

Kıyameti koparsak yeridir aslında...

Hani, içinden ne çıkacağını bilmeden, büyük bir açlıkla, iştahla, tuhaf bir vandalizmle saldırmışlardı siyah kumaşlara... İçinden belki de CHP rozeti çıkacaktı. Neyse, açtırmayın adamın ağzını...

Son marifetiniz şu:

İzmir Belediye başkanı Aziz Kocaoğlu, başörtülü fotoğraf çektiren öğrencilere “toplu taşıma indirim kartı” vermiyor... Daha doğrusu, belediyesinin başlattığı bu tuhaf uygulamayı savunuyor

Niye?

Bir de buyurmuş ki muhterem, “Bu, yürürlükte bulunan Kılık Kıyafet Yönetmeliği’yle ilgili bir konudur. Üniversite ve lise öğrencileri zaten fotoğraflarını açık çektiriyor, kimliklerini alıyor. Sadece Açık Lise’de okuyan üç dört öğrenci, her sene bunu konu yapıyor ve gündeme alınıyor. Lisede başlığını çıkarıp fotoğraf çektiren hanım, dışarıdan lise bitirmede de bunu uygularsa bir problem kalmayacaktır.”

Bunun neresini düzelteceksin? Konuyu neresinden ele alacaksın.

Bir kere, konunun “yürürlükte olan kılık kıyafet yönetmeliği”yle ne ilgisi var?

Bakalım, yürürlükte olan yönetmelik ne kadar kanuni, ne kadar hukuki?

İkincisi, belediye otobüsleri, uyduruk yönetmeliklerin geçerli olduğu, kurtarılmış bölgeler değildir.

Kimse otobüste “tedrisat” yapmıyor.

Otobüs denilen araç, ulaşımı sağlamak için vardır... Parasıyla ulaşımdan yararlanan kişinin mini eteğine, çarşafına, başörtüsüne, başörtüsüzlüğüne bakılmaz.
Üçüncüsü, belediyelerin görevi “hizmet götürmek”tir. Hizmet götürdüğü için, halktan vergi alır. Nasıl ki, vergi aldığı insanların kılık kıyafetine bakmıyorsa, bakmaması gerekiyorsa; hizmet götürdüğü insanların da kılık kıyafetine bakmaz, bakmamalıdır.

Kocaoğlu mantığından hareket edersek, böşörtülüleri elektrik, su ve çevre hizmetlerinden de yararlandırmamamız gerekir... Bu durumda, toplu taşıma indirim kartı alamayan öğrencilerin “Biz vergi ödemek istemiyoruz, bizim durumumuzdaki insanlara vergi muafiyeti getirilmelidir” diye AİHM’de dava açsalar yeridir.

Dördüncüsü de şu olsun:

Kocaoğlu, genel başkanı Deniz Baykal’ın çarşaf açılımını savunduğu, “Kimsenin kılığı kıyafetiyle uğraşmıyoruz, kıyafet üzerinden siyaset yapmıyoruz, bizim için her vatandaş eşittir” dediği bir dönemde, mağdur ettiği öğrencilere “arkaik” çözüm önerileri sunuyor...

Nasıl mı?

Dışarıdan lise bitirenler, tıpkı içeridekiler gibi başlarını açıp resim çektirirlerse, sorun bitermiş.

Demek istiyor ki, “Başınızı açın, başörtüsü sorunu çözülsün.”

İyi de, sorun başörtüsü değil ki!

Sorun sizsiniz.

Başörtüsü sorununun çözülebilmesi, büyük ölçüde sizlerin, sizin gibi düşünenlerin tasfiye edilmesine bağlı... Başörtüsü çünkü, sayenizde, onu takanların değil; ona karşı siyasal, ideolojik pozisyon alanların “sembolü” haline geldi...

Değil başörtüsü, bu kafayla Türkiye’nin hiçbir sorununu çözemezsiniz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi