CSKA Moskova çok önemli futbolcularından yoksun, Şükrü Saracoğlu Stadı’na gelmiş, Fenerbahçe karşısında gövde gösterisi yapmaya kalkmış. Kendi çaplarında olabildiğince mücadele ettiler. Ama onların bekleyip de beceremediği golü ne yazık ki Edu kendi kalesine atan adam oldu.

Fenerbahçe bu şok golle geriye düşmesine rağmen, hemen ardından Alex’in muhteşem golü geldi... Bu gol Fenerbahçe’yi inanılmaz bir şekilde ateşlerken, aynı Alex olmayacak bir pozisyon üreterek, Uğur Boral’ın önüne ‘Al bu golü at dercesine’ pasını verdi. Uğur da Fenerbahçe’nin ikinci golüne imzasını yazdı.

Maça başlarken Fenerbahçe tedirgin görüntüler verdi. Zaman zaman top alışverişlerinde anlaşmazlığa düştü. Bu nedenle de top kayıplarını rakibe pas olarak kullanan oldu.

Kaleci Volkan’ı beğendim. Gökhan’ı daha çok beğendim. Selçuk, orta sahada Aurelio ile beraber iyi görüntüler sergileyen adamlardı. Semih zaman zaman yalnızlığa mahkum olurken, bir pozisyonda kale dibinden hazırlıksız yakalandığı için golü kaçırdı.

Roberto Carlos maçın başında ufak bir sakatlık geçirmesine rağmen, oyunu terketmeyip devam ederek nasıl profesyonel bir futbolcu olduğunu da gösterdi. Fenerbahçe bir üst tura çıkma yolunda iki gol atarken, bir o kadarını da kaçırmasaydı, maçın sonuna kadar stres yaşamaz, rahat futbolunu sergileyerek, güle oynaya kazanmanın keyfini de yaşardı.

Eğer Fenerbahçe, kendi adına ilklere imza atıp, Şampiyonlar Ligi’nin bir üst turuna çıkıyorsa, o zaman futbolunun nasıl olduğunu, iyisine kötüsüne bakmaksızın eleştiremem. Bu maçlar tabela maçıdır çünkü. Attığın gollerle maçı kazanacaksın ve de üst tura da çıkmanın mutluluğunu yaşayacaksın.

Fener 4 gol attı. Biri Edu ile kendi kaleisne, diğerleri belirttiğim gibi Alex ve Uğur Boral ile... Uğur, son dakikada başarıyı taçlandıran adam oldu...