Geliyor Komiser Colombo
Komiser Colombo'yu hatırlar mısınız? Siyah-beyaz, tek kanallı TRT televizyonu devrinden...
Hatırlarsınız. Avukat Petrocelli'yi, Senatör Rudi Jordache'i, Mister Spock'ı, Doktor McCoy'u, Mister Sulu'yu, Teğmen Uhura'yı, Baba Cartwright'ı hatırladığınız gibi. Gençler de mutlaka duymuşlardır bu kişileri.
İşte bu Komiser Colombo, dizinin bir bölümünde bir albayı, evet, bir Amerikan albayını kolundan tutup emniyete götürmüştü de, ağzımız açık kalmıştı...
Vay canına, sivil polis, cinayet işlemiş bir subaya "karışabiliyordu" orada!
Bize de askerde "çocuklar, çarşı iznine çıktığınızda polis dövmeyin, sonra sorun çıkarıyorlar, gelip gelip ağlıyorlar" demişti bölük komutanı...
Artık bizde de Komiser Orhan, adi suça karışmış Albay Mehmet'i emniyete götürebilecek. Seni beni götürdüğü gibi...
Referandumda evet derseniz, "askeri yargı" yeniden düzenlenecek.
Bu ne demek? "Sivil suç işleyen asker, sivil mahkemede yargılanacak" demek.
Ve de, askeri savcı, bir sivil vatandaşı huzuruna çağıramayacak.
Çünkü askeri yargı askeri suçlara, sivil yargı da sivil suçlara bakacak.
"Orduya hakaretten" apar topar gözaltına alınıp tansiyonu otuz beşe fırlayan rahmetli Erhan Akyıldız'ın ruhu şadolacak yani... (Babıali leşkerleri, Erhan'ı hatırlıyor musunuz?)
Çünkü bizde, askeri savcının sicilini komutan veriyor.
Karısının mal mülk hırsına boyun eğip rüşvet alan, bu yüzden içeri de girip yatan general, kendisini sorgulayacak savcıyı tayin, terfi ya da azil ettirebiliyor!
Bu çarpıklık, bu rezalet bitecek.
Artık hiçbir komutan, basın toplantısında kameralar önüne çıkıp "sivil savcılar bu meseleyi şu açıdan ele alsınlar, bu açıdan almasınlar" diyemeyecek. (Basın toplantısına katılan anlı şanlı basın mensupları da korkudan dillerini bir yerlerine sokmazlar böylece...)
YAŞ kararlarına mahkeme yolu açılacak...
Yani "namaz kılıyor" diye subay kovmak artık o kadar kolay olmayacak.
İsterse bir paşa da "Atatürkçü olduğum için beni emekli ettiler" diye hakkını arayabilir tabii! (Hadi gözün aydın Iğsız Paşa, hukuk gün gelir herkese lazım olur.)
Asker de memur olduğu için, diğer memurların sahip oldukları bütün haklara sahip olacak.
Bugüne kadar değildi çünkü, emir demiri kesiyordu.
Hayırcılar...
Bu değişiklik, yalnız o çok bayıldığınız 1961 Anayasası'nın temel hak ve özgürlüklerini geri getirmekle kalmıyor, onun da ötesine geçiyor... ("Doğal yargıç" diye bir kavram vardı altmışlı yıllarda, hatırlar mısınız?)
Öyleyse niçin karşı çıkıyorsunuz? Askerden daha fazla mı askercisiniz? Hani Falih Rıfkı'dan daha fazla Atatürkçü kesilip onun Atatürk hakkında yazdığı kitapları sansür ettiğiniz gibi?
"Tayyip yapıyor" da ondan istemiyorsunuz, değil mi efendim?
Peki asker ne yapacak, sivil mahkemede yargılanma durumuna düşmemek için? Bunu "küçültücü" bulacağından dolayı üzülmemek için? Bunun bir yolu var mı?
Var. Gayet basit: Suç işlememek!
Örneğin darbe planı hazırlamamak. Havaalanlarımızı yabancı uçaklara kapatmak, gayrımüslim vatandaşların banka hesaplarına ve mallarına mülklerine el koymak, camiye bomba atmak, kendi uçağımızı düşürüp bunu Yunanistan'ın üstüne atarak savaş çıkarmak, PKK'nın çarpışmayı sürdürebilmesi için gene kendi uçağımızı düşürerek engellemek, cephanesi biten PKK militanlarına iki kamyon mermi göndermek gibi "sapık" işlere kalkışmamak.
Vatana ihanet etmemek yani...
İsterseniz "fuhuş çetesi" gibi konulara da hiç girmeyelim, basın postalcıları büsbütün morarmasınlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.