Tuzlu su kenarında tepişenler için müzik yazısı
Bu dediğim ne zamanın bir işleri? Bu dediğim on yıl öncesinin bir işleri... Geçen gün gene radyoda dinledim, oradan hatırıma geldi.
İyi kötü piyano çalıyoruz ya, heves ettim, bunu da çalayım dedim vakt-i zamanında (parmaklarım artık iyice kütükleşti, "parmak hafızasını" bırakın parmağın kendisi kalmadı, elimden ameliyat da olunca piyano artık hoş ve uzak bir anı benim için.)
Melodi de kaç yıldır kulağımda yankılanıyordu, parçanın adı "Tek Ses İçin Konçerto"...
Kimin söylediğini araştırıyorum, bir türlü bulamıyorum, çatlayacağım... Nicole Croisille olabilir mi? I ıh, o değil.
Dalida da söylüyor ama o "pop versiyonu"... (Bilirsiniz, toprağı bol olsun Dalida, cezası bol olsun Kenan Evren'in büyük ve "platonik" aşkıdır. Bir diğeri Emel Sayın.)
Ben soprano ses için "sözsüz" versiyonunu kastediyorum. Da ba daa, da ba di ba di ba dii da ba di daa, dabadi di ba di ba dii daba da...
Bestede bir "barok tadı"... Müthiş keyifli, müthiş hüzünlü, etkileyici.
Hani aslında bir "menuet" imiş de günümüzde "aranje" edilmiş gibi duruyor. Oysa menuet olamaz, çünkü temposu dört dörtlük.
İnsanın Haendel diyesi geliyor... Haendel'in bir sol minör menuet'si vardır, ne zaman dinlesem beni "koparır", belki de oradan etkilenmişim... (Wilhelm Kempf'in aranjmanıyla, öğrencisi İdil Biret çalıyor.)
Oturdum bütün Haendel'leri elden geçirdim, ı ıh. Yok. Diğer barok bestecilere baktım, yok oğlu yok. O zaman çağdaş... Michel Legrand olabilir mi? Oturdum taradım, o da değil.
Sakın Michel Magne olmasın? Üstadın "Anjelik" filmlerine yazdığı gene barok tadında ve unutulmaz melodiyi hatırlıyorum, bu da onun havasında.
"Çağdaş ama barok süsü verilmiş" bir beste olduğu belli de... Hani vallahi piyanoya yeni başlayan çocuklar için temrin parçaları yazan ünlü eğitimci William Gillock bile çıkarsa şaşmayacağım ha... (O kadar basit ve güzel parçaları vardır, Mozart yazdı sanırsınız.)
Parça re minör... Fa majöre dönüyor mu? Hayır dönmüyor. O kadar vakit yok. Toplam iki uzun cümle, bir de kocaman dolap, dön başa, kodası modası da yok.
Başladım çalmaya... Kıvırdım da... Sekizlik ve on altılıklarla giden zengin bir skor... Zor değil. Lakin sol elin notaları yok bende!
Derme çatma müzik bilgim o noktada fosladı: Sol el akorları var ama şifreli"... Size de yazayım: Dm, F, Bb, A7...
Şiştim. Bana Çince gibi geliyor! Hele hele "ızgara akorlara" hiç kafam basmıyor. (Referandumda evet oyu veren ayılardan biriyim.)
Re minör akorlarını "çevire çevire" basmaktan başka çare bulamadım. Re-fa-la, fa-la-re, la-re-fa, kaptırdım gittim. Fena da olmadı! Kendi dandik kulağıma yutturduğuma göre, aziz Türk milleti haydi haydi yutar. Müzik yapan bütün amatörlere de tavsiye ederim, sıkıştığınız zaman "kök akorları" çevire çevire ilerleyiniz.
Efendim? Bestecisi mi? Bulana kadar göbeğim çatlamıştı: Saint-Preux... Beyaz Türkler nasıl okunacağını herhalde bilirler, Siyah Türkler, siz "Sen-Prö" okuyunuz.
O zamanlar Google falan yok ki bakasın... YouTube yok ki kaçak giresin de yirmi ayrı icrası şak diye çıkıversin karşına... Adam çağdaş, yaşıyor. Altmış yaşında. Asıl adı Christian Langlade. Piyano, keman ve orkestra için besteleri var. Tek Ses İçin Konçerto'yu şimdilerde kızı Clemence da söylüyor.
Kuzum bir şekilde bulup dinleyiniz, çok seveceksiniz.
Bu yazı, deniz kenarında oturup da referandumda hayır oyu verenler için yazıldı.
O yüzde kırk ikinin yüzde kaçı anladı, merak ederim. Hani bu garip ülkede kaç zamandır tartışılıyor ya, Fazıl Say mı daha büyük, Müslüm Gürses mi?
Laaayn, aha bu da bu tartışmaya hükümet yandaşı evetçi kırodan bir nevi "kontribüsyon" olsun icabında! Yerim ben sizi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.