Onun adı Nöbetçi!
Deivid maçın başında ayağındaki topu rakibinin bacakları arasından geçirip biraz becerikli olsa, takımını öne geçirecekti. M.Eren’in gol şutunu kaleci Serdar engelledi. İvankov önce, Gökhan’ın sonra da Aureilo’nun topunu çıkarttı. Lugano kale dibinden dışarı attı. Sonra Saidou’nun golü geldi. İşte bu gole kırmızı çizgilerle dikkat çekmek isterim. Nasıl oluyor da Fener savunması tümüyle seyirci kalıp, bu kadar biçare ve vurdumduymaz olabiliyor. Bu Kayseri golünden sonra, Vederson’un kale dibinden gelişen başka bir Fenerbahçe fırsatı vardı. Hele ki İglesias’ın Serdar’ın dibinden kaçırmış olduğu ikinci Kayseri golü Fenerbahçe’yi tanrıların koruduğunu gösterdi.
Kayserispor, önde bastı. Hücumda çoğalıp, pozisyonlar da buldu. Eğer Fener ustaların çırak olduğu bir takım olabiliyorsa; örneğin Carlos, Alex, Deivid, Maldonado top kayıplarını bu kadar gündemimize oturtabiliyorsa bu maç adına Kanarya için nasıl iç açıcı yazabiliriz ki. Fenerbahçe ilk yarıda Bağdat Caddesi’nde piyasa yaptı. İkinci yarıda Pera’ya çıkarma yapıp, hava attı. Ama maç boyunca olabildiğince zorlandı ve iyi futbol sergileyen olmadı.
Son zamanlardaki Fener’i izlerken, hep aynı filmi seyreder gibiyim. İlk yarıda hiç yok, 2. yarıda bir şeyler yapmaya çalışan, kazanma adına zorlanan, istediği puanları alamayınca üzüntüye sokan, kazanınca sevindiren bir takım oldu.
Bana göre penaltı tartışılır bir pozisyondur. Benim tartıştığım yerde bir bilenler de tartışacaklardır mutlaka. ‘Penaltı mı, değil mi?’ derseniz, bana göre değil. Ofsayt bile tartışılır. Tartışanlar çok olsun derim.. Alex’ten gelen ve maçı eşitleyen penaltı umut ışığı mıydı? Kazandığın zaman EVET. Nitekim sahneye bu ışığı yakan oyuncu çıkıyor. Az oynuyor, ama golünü atan oluyor ve Fener’i zirveye taşıyor. Bunu adı Nöbetçi golcü Semih..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.