Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Ah Saadet!

Ah Saadet!

Bekri Mustafa, Ayasofya Camii'ne imam olmuş.
Bir gün, cenazesini kıldırdığı adamın "Ahirete varınca oradaki insanlar bana 'dünyada ne var ne yok' diye sorarlarsa ne cevap vereyim" şeklindeki sorusuna, "Bekri Mustafa Ayasofya'ya imam oldu, de, onlar anlarlar" diye cevap vermiş.
Ben de burada, "Saadet Partisi yönetimi kayyuma devredildi" diyeyim de, Saadet çizgisinin nerelere savrulduğunu herkes anlasın.
Yazık. Çok yazık. Kendi çocuklarını yiyen bir hareket söz konusu. Bu iş buraya gelmemeliydi. Türkiye'de kendi partisine kayyum tayin ettirme ilki Saadet'te yaşanmamalıydı. Davacı olanların kayyum olarak tayin edilmesi garabetini Saadet yaşamamalıydı.
Herkes birbirini fitne ile suçluyor.
Kim haklı, kim haksız?
Böyle işlerde hakem olmak bile anlam taşımıyor.
Ben kendi payıma böyle işler bizim dünyamızda yaşandığı için utanıyorum. Bir kere daha "yazık" demekten başka sözüm yok.
Bahçeli'nin dünyası
MHP lideri Bahçeli'nin referandum sonrası duyguları bana, kendine ya da yönetimdeki arkadaşlarına bakmayan ve kabahati hep başka yerlerde arayan insanların tipik örneği olarak görünüyor.
-MHP'ye komplo. MHP tasfiye edilmek isteniyor.
Bu noktada muhafazakâr medyaya tıpkı 28 Şubatçı askeri kadrolar gibi akreditasyon uygulaması, okyanus ötesine kadar uzanan suçlamalar, hatta referandumda yol arkadaşlığı yaptıkları CHP'den bile kuşkulanmalar...
Aslında Bahçeli bu duyguyu yeni yaşamıyor.
Ana-Sol-M iktidarı da Bahçeli'nin bir hamlesiyle seçime gitmek zorunda kalmıştı ve o zaman da Bahçeli, MHP'ye karşı bir operasyondan kuşkulanmıştı. AK Parti'nin iktidara gelişi de bu operasyonun bir parçasıydı Bahçeli'ye göre.
Oysa, seçim talebi ile pimi çeken bizzat kendisiydi ama o, kendi yaptıklarından sorumlu görünmek istememekteydi.
Şu işe bakın, bir anayasa değişiklik paketi var, burada en azından sizin tabanınızın duyarlı olduğu değişiklikler yapılıyor ve siz o tabanın hassasiyetlerini okuyamıyorsunuz, partiyi götürüp CHP'nin kuyruğuna takıyorsunuz. Sonra da insanlardan vefa bekliyorsunuz.
Sormazlar mı?
Siz kendi tabanınızın hassasiyetlerine vefa göstermeyi mi tercih ettiniz, CHP'nin kuyruğuna takılmayı mı?
Sormazlar mı?
-Sizin Meclis'ten 411 oyla geçirdiğiniz başörtüsüne özgürlük düzenlemelerini hiçbir hukuk hassasiyetinin kabul etmeyeceği bir kararla iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin, daha geniş tabana oturmasını sağlayacak anayasa değişikliğine hayır demek size mi düştü?
Bırakın, CHP hayır desin.
Zaten mesele, "CHP'nin arka bahçesi" tartışmaları ile ilgili.
Anayasa Mahkemesi'nin mevcut statüsü konusunda, MHP'li sözcülerin CHP ağzı ile konuşmasının, bizzat MHP'ye oy veren insanlarda bir müspet karşılık oluşturması mümkün mü?
Hadi bunu Oktay Vural, Deniz Bölükbaşı görmüyor, Bahçeli de mi göremiyor?
120 günlük referandum sürecinde, onlarca "ülkücü" çıkıp, "evet" diyeceğini açıkladı. "Evet"in gerekçelerini açıkladı. Tüm o gerekçeler, aslında MHP tabanının hassasiyetlerini ifade etmekteydi. MHP yönetimi bunları duymak ve titreyip kendine dönmek yerine, hayatlarıyla bedel ödeyen bu insanları "Eski ülkücü-AKP üretimi" gibi çirkin tanımlamalarla suçlamayı tercih etti.
Bahçeli basın toplantısı yapıyor ve milliyetçi muhafazakâr tabana yakın medyayı çağırmıyor. Sadece çağırmıyor değil, dışlıyor. Bu bile Bahçeli'nin yaşadığı duygu savrulmasını anlamaya yeter bir tavırdır.
-Sizi en iyi CHP'ye yakın medya anlar!
Öyle mi?
Anlasınlar. 2011 seçimlerinde onlar üzerinden vereceğiniz mesajlar, MHP tabanındaki ayrışmayı netleştirir ve o zaman, belki siz de daha iyi anlarsınız.
MHP'yi birileri tasfiye etmek istiyorsa, bu ipi mevcut yönetimin çektiğinden en küçük bir şüphe yok.
Şu andaki MHP yönetiminin siyasi mantalitesinin karşılığı, CHP dünyasına yatkındır ve orada paylaşma yaşanacaktır.
Yani MHP'nin CHP mantalitesi içindeki karşılığı ne ise o alınacaktır. Eğer o tasfiye ise MHP'yi tasfiye beklemektedir.
MHP'nin en son sözü, "Kendim ettim kendim buldum" olmalıdır. MHP tabanı yıllardır CHP'den farklı bir siyasi parti olmaya çalışmakta, MHP yönetimleri ise bir süredir ısrarla, MHP'nin CHP'lileşmesi gibi bir saçmalığı hayata geçirme çabası içinde bulunmaktadır.
Benim son sözüm:
MHP tasfiyeden kurtulmak istiyorsa, yüzde 42 içindeki payını CHP'den nasıl ayrıştıracağına kafa yormalı, eğer buna kafa yorarsa, belki "evet"e giden insanlar da yeni bir durum değerlendirmesi yaparlar. Değilse, ağıtın sonu gelmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi