Kocaman ile bu kadar!
Fenerbahçe bu sezon güç olarak kendine yakın takımların hiçbirini yenemedi. Ama rakipleriyle kadro kalitesi farkı biraz açıldı mı maçları kazanıveriyor. Yine de kazanırken çağdaş futbolun temel doğrularında çok büyük yanlışlar yapıyor. Aslında Fenerbahçe galip geldiği Antalya ve Manisa maçlarında yaptığı hataların benzerlerini tekrarladı. Takım savunması iyi değildi, ama şanslıydılar 6-2'lik Kasımpaşa karşılaşmasında.
Aykut Kocaman Fenerbahçe'de tertemiz bir geçmişe sahip, efsane bir futbolcu olabilir. Teknik direktörlük kariyeri fazla parlak olmasa da Aziz Yıldırım ve ekibi onu göreve getirdi. Bence hem Fenerbahçe hem de Aykut Kocaman için bu çok büyük bir yanlıştı.
YABANCILAR KATKI VERİYOR
Fenerbahçe tarihinin en iyi kadrolarından birine sahip. Özellikle yabancı transferler çok başarılı. Niang, Dia, Stoch ve Yobo'ya baktığımızda, Fenerbahçe'ye uyum sağladıkları ve önemli katkılarda bulunduklarını görüyoruz. Ama düşündürücü olan rakiplere verilen gol pozisyonları.
Şampiyonlar Ligi ön elemesinde İsviçre'den çok başarılı bir skorla dönülmüş olmasına rağmen Young Boys karşısında tur İstanbul'da gidiverdi. Avrupa Ligi'ndeki PAOK maçında da uzatmada verilen acemice bir pozisyon Fenerbahçe'yi Avrupa'nın dışına attı. Geçen hafta 3-4 farklı kazanacakları Beşiktaş derbisini yine savunmanın arkasına atılan topta gelen penaltıyla kazanamadılar.
Aykut Kocaman bu kan kaybına engel olamıyor. Ve işin tuhafı basın toplantılarında bunu nasıl düzelteceğini bilmediğini söylüyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü kendi takımındaki her türlü arızanın nasıl giderileceğini bilmek ve düzeltmek zorundadır.
YUMUŞAK KARNI!
Benzeri hatayı Kayseri'de de yaptı. Yedek stopersiz gittikleri Kayseri'de Yobo'nun sakatlanmasındaki durumu "Sakınan göze çöp batar" diyerek geçiştiriverdi. Fenerbahçe'nin tek sorumlusuysanız "Sakınan göze çöp batar" demek bir hoca için gaflet ve dalalettir.
Çok net söylüyorum; Fenerbahçe'nin yumuşak karnı Aykut Kocaman'dır. Aykut Kocaman elindeki bu iyi kadroyu ne teknik, ne taktik, ne de insani olarak sevk ve idare edemiyor. Liderlik bugünlerde lazım. Aziz Yıldırım ve ekibi Ertuğrul Sağlam'ın Bursa'da yaşadığı başarıdan esinlenerek, Aykut Kocaman'ı göreve getirdi. Aslında faklı ve radikal bir karar için zaman geç değil.
MHK'ye güvenmiyorum
Geride bıraktığımız dönemde Merkez Hakem Kurulu'nun (MHK) hatalarını bir bir sıralamıştık. Ama artık onlara inanmıyorum. Çünkü birazdan bir soru soracağım ve maalesef Oğuz Sarvan ve ekibi bana bu sorunu cevabını veremeyecek.
Cumartesi gecesi Beşiktaş-Antalya maçını Özgür Yankaya yönetti ve son dakikalarda Necati'ye yapılan penaltıyı veremedi. Penaltı önemli değil. Her maçta hakem hatası olabilir. Ama düşündürücü olan farklı bir şey var.
Aynı Özgür Yankaya şimdiye kadar Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın hiçbir Süper Lig maçında düdük çalmamışken, Beşiktaş'ın 3 tane maçını yönetmesini bana iyi niyetle açıklayamazsınız.
Eğer MHK "Pardon biz gözden kaçırdık" derse, ben de onlara "Bu kaçıncı gözden kaçırışınız?" sorusunu sorarım. Yok eğer derlerse ki, "Biz böyle karar verdik", o zaman kendilerine yine sorarım: "Hani siz değil miydiniz karar veren? Bir hakem bir takımın iç saha maçında görev yapmışsa, dış sahada bir maçını yönetmeden tekrar aynı takımın maçını yönetemez" diye. ÖZGÜR
YANKAYA REZALETİ
Madem iç saha-dış sahayı bile atamalarda göz önüne alıyorsunuz, peki Özgür Yankaya rezaletine niye imza atıyorsunuz?
Bana bunun hesabını vermek zorunda değilsiniz. Ama aynaya bakın, bakalım suratlarınızda ne görüyorsunuz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.