Franz Kafka'dan Neveser Kökdeş'e, yaşamlar...
Sevgili Elif Şafak geçenlerde Habertürk'te Kafka'nın öyküsünü anlatmıştı.
Şöyleydi bu öykü:
"Yazı yazmayı o kadar seviyordu ki tüm olumsuzluklara rağmen bu tutkusundan vazgeçmedi. Ama bu madalyonun sadece bir yüzü. Bir de arkası var. Karanlıkta kalan yanı. Yazıya olan tüm saygısına ve aşkına rağmen Kafka ne yazdıysa yaktı, yaktı, yaktı. Geride bir şey bırakmamaya yeminli gibiydi. Hayatı boyunca kaleme aldıklarının neredeyse yüzde 90'ını kendi elleriyle alevlere attığı tahmin ediliyor."
41 yaşındayken ölen Kafka yakın arkadaşı Max Brod'a bir de vasiyet mektubu bırakıyor.
"Senden son bir ricam var. Günlüklerim, karalamalarım, defterlerim, taslaklarım velhasıl yazıya ve yazarlığa dair ne varsa benden geriye kalan, okunmadan bir an evvel yakılmasını arzu ediyorum" diyor vasiyetinde.
Ama Max Brod arkadaşının vasiyetine uymuyor.
Gerisini Elif Şafak'tan dinleyelim:
"Sonunda arkadaşının vasiyetini çiğnemeye karar verdi. Onun yazılarından hiçbirini yok etmediği gibi iki ay geçmeden önemli bir yayıncıyla anlaşarak bugün dünya edebiyatının şaheserlerinden sayılan Şato'nun basılması için onay verdi. Hemen ardından diğer kitaplar geldi. Kafka, Kafka'ya rağmen yaşayacaktı."
Paralel hayatlar
Kafka'nın öyküsünü Elif Şafak'tan dinlerken besteci Neveser Kökdeş'in paralel öyküsünü hatırladım.
Neveser Kökdeş (1904-62) 16 yaşındayken topçu subayı Mehmet Ali Bey ile evleniyor. Oğlu Adnan'a iki aylık hamileyken de eşi şehit oluyor.
Bu acının da etkisiyle bir yüz felci geçiriyor.
Muhlis Sabahattin'in kardeşi olan, 12 yaşında beste yapmaya başlayan, Türk müziği yanında, polkalar, tangolar, operetler besteleyen, piyano hocalığı yaparak oğlunu büyüten ve "Türk musikisinde inkılap yapmak için" yeni formlar üreten Neveser Kökdeş'in 1000'den fazla bestesi olduğu söylenir.
Ancak Kökdeş'in ölümünden önce bunların yakılmasını vasiyet ettiği bilinirdi.
Doç. Şerife Yardımcıoğlu'nun bir makalesine göre bu doğru değilmiş.
Kökdeş'in torunu Zuhal Olcay'da onun 200'e yakın bestesi varmış.
Sonuçta bu hafta sonu koltuğumda Kafka'nın "Milena'ya Mektuplar"ını yeniden okurken, iPod'umdan da Neveser Kökdeş'in şarkılarını dinleyeceğim.
Kafka'nın Çek çevirmeni Milena Jesenka'ya yazdığı aşk ve bilgelik dolu cümleleri yeniden hatırlayacağım...
"Evlenmenin nedeni yalnızlıktan kurtulmak ise ne elde edilir? Yalnızlığı yalnızlıkla birleştirmekten bir yuva kurulamaz. Birinin yalnızlığı diğerine yansır, karanlık gecelerde bile."
Bu sırada Neveser Kökdeş'in "Bir Modern Zamanlar Mehtabiyesi" albümündeki Rast şarkısının nağmeleri dolacak odama...
"Hayal ufkunda uçan binbir renkler
Enginlerde efsane güzellikler
Mehtap hazin, denizdeki meltemler
Bana aşk, şiir şarkısı söyler"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.