Kendisinden hiç hazzetmem... Şu sıra gözüme çok ilişiyor. “Faal ve cevval” bir arkadaşımız...

Ergenekon soruşturmasını protesto gösterisi mi yapılacak? Orada...

İlhan Cihaner yargılamasına destek mi verilecek? Orada...

Eski HSYK’nın hukukunu savunma toplantısı mı düzenlenecek? Orada...

Hükümeti, parlamentoyu, Adalet Bakanlığı’nı protesto bildirisi mi okunacak? Orada...

Kemal Kılıçdaroğlu başörtülü seçmenlere rozet mi takacak? Orada...

Bu “faal ve cevval arkadaş” bir “hâkim” üstelik... Birincil işi, ideolojisinden ve aidiyetlerinden sıyrılıp “hukuk dağıtmak” olan bir hâkim...

Bana sorarsanız, bir hâkimden daha fazlası.

İsmini vermeyeceğim, hayır... Yargı ve hukuk adamlarıyla dalaşmaktan, onlara tazminat ödemekten yoruldum. Hem de yoksul düştüm...

Ertuğrul Özkök, “En büyük korkum yeniden Çinçin Bağları dolmuşlarına dönmek” diyordu. Ben de bol duruşmalı, bol icralı 28 Şubat koşullarına dönmekten korkuyorum.

Bir hâkimden daha fazlası olan bu hâkim arkadaş, bir kısım Ergenekon sanığının sitayişkâr sözlerine muhatap olurken yakalanmıştı hani... Bu “sözleri” hatırlatan gazetecileri tek tek mahkemeye vermişti. Davaları da “siparişe uygun” kararlar veren komşu mahkemede açmıştı ve tuhaftır, hepsini kazanmıştı...

İşbu hâkim arkadaş, büyük umutlarla ve büyük ideolojik destekle girdiği HSYK üyeliği seçimini kaybetti.

Başka hazzetmediklerim de var ve ilginçtir, onlar da kaybettiler...

Daha ilgincini söyleyeyim:

Kurucu başkanlığını Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun yaptığı YARSAV da kaybetti. Daha doğrusu, YARSAV’ın desteklediği hiçbir aday HSYK üyeliğine seçilemedi.

Bu ne demek?

Şu demek:

Bu kadar gürültü koparan YARSAV’ın “hukuk camiasında” bir karşılığı yok.

Demek ki bu kadar toplantı, bu kadar kulis, bu kadar “ideolojik sondaj çalışması” nafileymiş ve YARSAV’ın dillendirdiği “Yargı bağımsızlığı ortadan kalkıyor, hükümet yandaş yargı oluşturuyor, Cumhuriyetin kazanımları elden gidiyor” söyleminin hâkim ve savcılar nezdinde hiçbir inandırıcılığı yokmuş.

Müjdeli haberi bu sabah aldım:

Bu ağır yenilginin faturası mevcut YARSAV yönetimine çıkarılmış ve örgüt “feci şekilde” karışmış.

Bundan sonra fraksiyonların kavgasını izleyeceğiz.

Şimdiden üç kliğin çekiştiği söyleniyor:

Şahinler, Güvercinler ve Öz YARSAV’cılar.

Belki buna ileride “YARSAV İtimat” diye dördüncü bir fraksiyon da ilave olunur... Bilemiyorum...

İkinci müjdeli haberim de şu:

HSYK yeniden teşekkül ediyor.

Eskiden olduğu gibi, kapalı devre “sen beni seç, ben seni seçeyim” durumları yaşanmayacak... “Yaz kararnamesi, güz kararnamesi, bakan çalışmalarımızı engelliyor” gerginlikleri sona erecek... Kuruldan “tahliyeci hâkim” sipariş edilemeyecek... İddianame hazırlayan savcılar kendilerini kapı önüne bulmayacak... Yürümekte olan soruşturmalara müdahale edilemeyecek, yürümekte olan davaların hâkim ve savcıları değiştirilemeyecek... Eski “saygın bakanlar” eski saygınlıklarını muhafaza edecek ve “tayin terfi listeleri” hazırlayamayacak...

Daha da önemlisi şu:

Kurulun çalışmaları “yargı denetimine” açık olacak.