Alternatif resepsiyon mu yoksa alternatif siyaset mi?
Generallerimiz Çankaya'daki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna katılmama kararı alırken acaba bu kararı, hangi taktik ve stratejik hedeflere dayadılar.
Gerekçe eğer baş örtmeye karşı bir toplu tepki göstermek ise, bu askeri değil siyasi içerikli bir karar olmalıdır.
Neticede kadınlarının başlarının örtülü olmasına ilişkin durumlarda nihai kararı seçmen verecektir.
Eğer kadınların başlarının örtülü olmasına ilişkin toplu bir tepki resepsiyon boykot edilerek gösterilmek istenmişse, bu tepki ne kadar süre ile devam ettirilebilir?
Askerler bilirler ki, antik Çin'in savaş teorisyeni Sun Tzu bile "Savaşlarda amaç süresiz kampanyalar değil zafer olmalıdır" der.
Türk siyasetinin ucu bucağı belli olmayan "Türban" tartışmasına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesini de katmanın, ne siyasi ne de askeri mantıkta yeri olabilir.
Generaller ancak 23 Nisan Çocuk Bayramı'na uygun düşecek "Alternatif resepsiyon" düzenlemek benzeri bir kararı almadan önce, keşke olayın her boyutunu ve yansımalarını "Kurmay mantığı" ile düşünüp tartabilselerdi...
Neticede bu meselenin siyasi tarafı olan CHP bile kararsızlık içinde.
Çünkü kadınların başlarının örtüsüne ilişkin "Kamusal alan"ın kapsamını belirleyecek olan karar, resepsiyon boykotları ile belirlenmeyecek kadar karmaşıktır.
Konu ertelendi
Bilindiği gibi bu konuda nihai bir çözüm oluşturulması çabalarını, TBMM'de çoğunluğa sahip olan AK Parti bile seçim sonrasına ertelemiştir.
CHP içinse, türbandan daha önemli mesele "Seçim kazanmak" tır.
Toplumun inançlarına karşı konum belirlemek ise, herhalde seçimde yenilmekten başka bir sonuç vermez.
Bu, yıllardır hep böyle olmadı mı?
Ayrıca başı açık olan kesimlerin de başı örtülü kadınların eğitim haklarının engellenmesine karşı oldukları bilinmektedir.
Çiğnene çiğnene sakız haline gelmiş olan "Laiklik tehlikede" içerikli tartışmaların da, polemiklerin de tadının kaçtığını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile kabul etmiştir.
Kürt Sorunu bütün boyutları ile hâlâ masa üzerindedir...
Kıbrıs Sorunu hâlâ çözümsüz biçimde Türkiye'nin AB üyeliği yolunu tıkamaktadır.
Askerlik meselesi
Ayrıca CHP "Profesyonel askerlik", "Kısa dönem askerlik", "Bedelli askerlik" gibi geniş kitleleri ilgilendiren konularda da tutumunu belirlemek durumundadır.
Generallerin resepsiyona katılmamak ve alternatif resepsiyon düzenlemek gibi sivil siyaseti ilgilendiren bir karara çok hızla varırken, "Bedelli askerlik neden yurtdışında çalışanlar için var da yurtiçinde çalışanlar için yok" sorusuna yıllardır bir cevap verememeleri, herhalde CHP'yi de ilgilendiren bir durumdur.
2010'da da geçen yüzyılda kalmış olması gereken tartışma konularına takılıp kalmak, siyasetimizin ciddi bir sorunu.
Ama bu tartışmalara generallerin de kendilerini katmaları, asker-siyaset ilişkilerindeki hastalıklı durumun da 21'inci yüzyıla aktarıldığını gösteriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.