Beyaz Türkler yandınız
'Beyaz Türkler' yeni bir özellik daha kazandılar geçen hafta: Bilmeden, hatta belki de istemeden 'yandaş' oldular... Daha doğrusu kendisini 'beyaz Türk' diye adlandıran ve daha da önemlisi kimin 'beyaz Türk' olduğunun karar mercii haline geldiğine de kendisini inandıran pop sosyolog, takipçilerine, "İnadı bırakın ve Ak Parti'nin ülke ekonomisine çağ atlattırdığını, Tayyip Erdoğan'ın da dünya çapında bir lider olduğunu artık kabul edin" talimatını verdi.
Şimdi iş, 'beyaz Türk' çevrelerin, artık kimlerse onlar, bu talimatı tutarak Ak Parti yandaşı ve Tayyip Erdoğan sevdalısı haline dönüşmelerine kaldı.
Eğer kendisinin iddia ettiği gibi yüzde 42'lik 'Hayır' oyları içindeki en büyük pay 'beyaz Türklere' aitse, o insanlar da yıllardır okuyageldikleri pop sosyoloğu kendilerine 'akıl hocası' seçtilerse, Türkiye'nin seçmen profilinde ciddi bir değişiklik olacak demektir.
Tabii, bu kadar yanar-döner, çabucak fikir değiştirir bir kişiliğe tepki gösterecekler de çıkabilir.
"Pop sosyolog Ak Parti'yi ve Tayyip Erdoğan'ı göklere çıkardı" dendiğinde inanmayacaklar çıkabilir içinizden... Ne de olsa hepiniz Hürriyet okuru değilsiniz. Çoktandır kızağa çekilmiş amiral gemisine şöyle bir göz atıyor olsanız bile, eski kaptanın sütununa ilgi göstermemeniz de pekala mümkün...
Kolayından inanılacak bir şey değil burada dillendirdiğim iddia. 2007 yılının başından itibaren hep yanlışı savunduğu düşünülürse ürkütücü bile sayılabilir. Düşünün: Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmasın diye, saçma sapan olduğunu bile bile, '367' formulününü sonuna kadar savunan bir tipten söz ediyoruz. Sadece '367' formulünü mü, 27 Nisan (2007) e-muhtırasını da... Aynı yılın 22 Temmuz'unda yapılan genel seçimde sandıktan 'CHP+MHP' başarısı ve koalisyon hükümeti çıkmasını beklemişti. Başörtüsü yasağını kaldıran anayasa değişikliği için "411 el kaosa kalktı" manşetini atan el de onunkiydi.
12 Eylül (2010) referandumunda 'Hayır' oyları baskın çıksın da ülkeyi ayağa kaldırıp erken seçimi zorlasın ve ardından gönlündeki 'CHP+MHP' koalisyonu nihayet mümkün olabilsin diye hepimize korkulu anlar da yaşatmıştı aynı arkadaş...
Şimdi birdenbire hızlı bir Ak Parti yandaşı ve Tayyip Erdoğan sevdalısı olduğuna, bu iddiayı ortaya atan kendim olmasam, ben bile inanmazdım. Ancak son yazılarını hayretle okudum ve kuşlara can veren Allah'ın insanların zihnini değiştirmeye de gücü yeteceğine olan imanım bin kez daha arttı.
Yalnızca kendisini Ak Parti'ye ısındırmakla yetinmiyor alargada bekleyen geminin eski kaptanı, güverteye çıkmış, "Sizler de benim gibi olun, bu tarihi görevinizdir" diye bas bas bağırıyor da... ("Sevgili beyaz Türk kardeşlerim" gibi vaaz üslubuyla kalem alınmış yazısının başlığına dikkat isterim: "Beyaz Türkler'in tarihi görevi")
Hayır, başına kaya düşmemiş pop sosyologun; büyük şirketleri yöneten profesyonellerin konuşmacı olduğu bir toplantıya katılmış, orada dinledikleri kendisini etkilemiş. Amasya Tamimi gibi de sıralamış orada öğrendiklerini.
Okuyalım: "Türkiye bugün kanatlanmış vaziyettedir. İkinci çeyrekte büyüme hızı yüzde 10'u buldu. Yıl sonu itibariyle yüzde 7'yi geçeceğiz. OECD ülkeleri arasında yanımıza yaklaşan yok. / Dünyada, Singapur, Çin, Hindistan ve Türkiye, büyümede yıldız ülkeler olarak anılıyor. / Dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bankaları, tarihlerinin en büyük krizi ile boğuşurken, Türk bankaları yıldızlaşıyor. İşte Garanti Bankası'nın performansı."
Övgülerin devamı da var, ama hızlı dönüşümü anlamanız için bu kadarı yeter de artar bile.
"Şimdi gelelim, Beyaz Türklerin önündeki katı gerçeğe" diye devam ediyor yazı. Biz de devam edelim: "Bu gelişmenin arkasında iki gerçek var. / Birincisi AK Parti ve Tayyip Erdoğan gerçeği. // (..) Erdoğan'ın şahsi kararlılığı ve cesaretinin bundaki payını kimse inkâr edemez. / O birçok ülkede hayranlık uyandıran gerçek bir lider."
Ertesi gün de devam etti benzer övgüler, artarak hem de; ancak daha ileri gitmeme gerek yok, yukarıdaki alıntılar arkadaştaki ciddi değişimi anlamaya yetiyor. Artık yeni ve değişmiş biri o. Hem kendisi fikrini ve yönünü değiştirmiş, hem de kendisi gibi olanları (unutmayın, bir 'beyaz Türkler vaizi'dir kendisi) hidayete çağırıyor, "Artık sizler de değişin" diye haykırıyor.
Ne diyeyim, "Beyaz Türkler yandınız" demekten başka...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.