Paçacı’ya göre 40 AK Partili vekil MHP’ye geçmek üzere
MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı AK Parti’nin içinde, kimi milliyetci vekillerin, özellikle açılım girişimlerinden pek rahatsız olduğunu belirtmiş.
Bu AK Partili vekillerin adını açıklamıyor ama sayılarını 40 olduğunu belirtiyor. Bu transfer mi oluyor şimdi... Olacaksa eğer?
“Hayır efendim! transfer değil, siyaset üstü bir olaydır!”
Yani bu bir inanç sorunudur diyor, Sayın Paçacı.
Şimdi, eğer böyle bir şey gerçekse ve de açılımdam rahatsızlık duyan ülkücü kökenli olduğu öne sürülen 40 kadar vekil, onlara kapılarını ardına kadar açtığını söyleyen MHP’ye geçecekse, bu işte bir tuhaflık var. Her şeyden önce zamanlama bir garip.
Şunun şurasında seçimlere altı buçuk ay kalmış; niye parti değiştirecek adam?
Değişim tasarısı, hele de Kürt kökenli yurttaşlarla ilgili olan bölümü, herhalde bu sürede sonuçlanmaz.
Bu var olduğuu saydığımız 40 yiğit, gelecek seçimlerde MHP’den aday olur; yollarına üç hilalin altında devam eder değil mi?
Sonra bu işler öyle ulu orta yapılmaz.
Kalkıp “Ey ahali; duyduk duymadık demeyin. AK Pari’nin 40 vekili bize ha zıpladı ha zıplayacak!” denmez. Sessizce yapılır. Her şey bittikten sonra, bir basın toplantısıyla açıklanır, ampul iner yakadan, yerine üç hilal takılır!
Ya da kıyıda köşede bir motel bulunur; orada al takke ver küllah muhhabbetine soyunulur ve bu iş biter!
Ha az daha unutuyordun; iyi ki hatırlattın.
Paçacı bi de demiş ki:”AK Parti içinde kaderin kötü bir cilvesi olarak siyaset yapmak zorunda kalan ülkücü, milliyetçi kökenli birçok arkadaşımız var. hükümetin bölücülere ödün vermesinden büyük rahatsızlık duyuyorlar...”
Efendicağızım, açılım yeni bi şey değil ki. Nerdeyse üçüncü yılına giriyor. Bu arkadaşlar madem böylesine rahatsız, niye daha önce yatay geçiş yapmadılar MHP’ ye?
İşin aslı ne biliyor musnuz? Gerçekten böyle 40 kişi falan varsa, gelecek seçimlerde liste dışına itileceklerini ya da seçilemeyecek sıralara yerleştirileceklerini kestirenlerdir bunlar. Yoksa partinin siyasetini eleştiren adam daha ilk günden ayaklanır, baktı değiştiremiyor, gider gideceği yere. Öyle son dakikayı falan beklemez.
Merdiven altındaki türbanlılar
Ne demek bu Allah’ını seversen? Sigortasız çalıştırılan, kaçak işçiler mi demek? Bu demekse eğer, sadece türbanlılar mı sigortasız ya da kaçak çalıştırılıyor Türkiye’de? Yahu hala ekonominin yüzde 40’ı kayıt dışı be!
Dahası, bu merdiven altındaki türbanlılar lafı bana bana bir dönem, ABD’nin en ırkçı eyaleti Alabama’nın Valisi George Wallece’ı hatırlatıyor:
“The negro must remember his place... May it be in the cotton fields or in the wooden shacks!”
Yani, “Zenci yerini bilecek. İster pamuk tarlalarında olsun, ister tahta kulübelerde...”
Bunun anlamı da, Türkiye’ye uygularsan , başı örtülü kadın yerini bilecek. Merdiven altından çıkmayacak.
Türban muhhabetini bırakacaksın. “Sigortasız bir tek kişi çalışmayacak... Çalıştırmaya yelteneni yakarım!” diyeceksin ki sana alkış tutalım!!
Cumhurbaşkanı Gül’ün bıkkınlığı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Türban konusundan bıktım açık söyleyeyim... Bu kadar Türkiye’nin işleri varken.... Türkiye temel hak ve özgürlüklerde AB gibi bir ülke olacaktır!”
Bakınız, konu üniversitelerle ilgili! İnsanları çileden çıkarmak, kuşku tohumları ekmek, ortalığı karıştırmak isteyenler işin içine ilköğretimi de soktular.
Yahu yeter be! Sadece Sayın Gül değil, herkes bıktı bu konudan.
Bırakın, isteyen dilediği gibi giyinsin! İnsanlar kendi değerlerini özgürce yaşasın. Açılana saçılana birşey denmiyorsa kapanana da denmeyecek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.