Sigortacı geldi haanııım!
Kılıçdaroğlu partisinin başına geçeli tam altı ay oldu. Bu sürede ne söyledi, ne yaptı?
Tayyip Erdoğan'ı devirmek yerine şimdilik Önder Sav'ı devirmek gibi büyük ve parlak zaferlere imza atmanın dışında yani...
Önemli her konuda "arkadaşlar üzerinde çalışıyorlar" deyip laftan kaçtı.
Kimsenin bir şey üzerinde çalıştığı falan yoktu ama öyle demek gerekiyordu. "Haybecilikle vakit öldürüyoruz" denemezdi.
"Somut" olarak seçmene ne vaat edebildi Kılıçdaroğlu?
"Diyarbakır'ı Paris yapacağım" gibi zırvalarını değerlendirmeyi CHP amigoluğu yapanlara bırakırsak...
Bir tek, somut bir tek şey söyledi.
"Aile sigortası yapacağım" dedi.
Eh, adamın mesleği sigortacılık ya, herhalde barajlar yapacak hali yok. Anladığı işe bakıyor.
Bunun kaynağını belirtmiyor. Kaça patlayacağını, yani "mali portesini" de açıklamıyor, hele bir oyunuzu verin, gerisini merak etmeyin.
Nasıl olacakmış bu aile sigortası?
Her ev kadınına bir banka hesabı açılacakmış, herhalde Ziraat'te falan, oraya her ay para yatacakmış. Bunu da kadının kocasına çaktırmayacaklarmış, parayı çekip de rakıya kumara yatırmasın diye.
Kılıçdaroğlu, seslendiği toplum kesiminde kaç kadının kocasından gizli banka hesabı tutabileceğini, bu parayı kocasından kaçırabileceğini, bu işin içinden bir yanı kırılmadan dökülmeden çıkabileceğini sanıyor acaba?
Diyelim ki CHP çıkmaz ayın son çarşambasında iktidara geldi ve bu sigorta projesi de uygulandı...
Sonuçta, "para dağıtmanın" kibarcasıdır. Elden değil de, banka şubesi üzerinden.
Seçmene kömür ya da bulgur dağıtırsan ayı derler, bankada hesap açarsan da devrimci! Bu kadar ikiyüzlüdür CHP amigoları...
Bunun mali faturası kime yüklenecektir? Demirel gibi devlet kesesinden "ulufe" mi dağıtılacaktır? (Burada galiba "cülus bahşişi" daha uygun bir deyim sayılacak.)
Yok eğer Kılıçdaroğlu, yoksula vermek için zenginden almak gibi bir "Robin Hood projesi" amaçlıyorsa, bunu finanse edebilmek için özel vergi mi salacaktır?
Emekli maaşı niyetine çocuk harçlığı ödeyen devlet bir de bunun altından nasıl kalkacak?
Olmaz demiyorum, ayrıntılarını bilelim diyorum.
Haklarını yemeyelim, açıklamışlar: "Asgari ücretten eksik kalan" paraymış dağıtılacak olan. Aile başına birkaç yüz lira. Devlette de bu para bol bol varmış. (Bizim yaptığımız kafa karıştırmakmış.)
CHP amigoları şimdi bu vaat üzerine "çok solcu adam canım, işte görülüyor, bak şekil bir" gibilerden bir terane tutturdular. Bu bir devrim olacakmış.
Yapılana, literatürde "popülizm" denir. Bunu "halk dalkavukluğu" şeklinde tercüme edenler vardır. Biz "fakir fukara edebiyatı" deyip geçeriz.
Kılıçdaroğlu'nun ve yenilendiği söylenen CHP'nin solculuğu bundan ileri gidemiyor.
Toprak işleyenin, su kullananın, banka hesabı da aile fertlerinden erken davranıp parayı çekenin...
Sigorta edilecek diye avutulan fakir fukaranın bu partiye ne kadar oy getireceğini de merak ederiz.
Yüzde 25 oy almak, yani partinin oylarını "dört puan arttırmak" Kılıçdaroğlu için büyük başarı sayılacaktır. Böylece, kendisini devirmek üzere sütre gerisinde atmaca gibi bekleyen ve seçim yenilgisini kollayan Baykal'ın şerrinden de korunacaktır.
Bir çeşit sigorta.
"İktidara yürüyor" palavrasını basmak da kötü gazetelerin azıcık mal satma umudunun sigortası sayılsın. Amigo sigortası.
Yoksa yakın zamanda batacaklar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.