Endişelenmeyi bırak anlamaya çalış
Endişeli modernleri derin endişelere gark edecek enteresan işler oluyor memlekette...
Bakanlık marifetiyle açığa alınan generaller, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne başvurdular...
İşlemin durdurulmasını istiyorlar.
Daha önce de, terfileri engellendiği için aynı mahkemeye başvurmuş, istedikleri yönde karar çıkarttırmışlardı. Yani, “hukuku dolanarak”, YAŞ kararlarını “bypass” etmişlerdi.
Bu kez mahkemeden “arzulara uygun” bir karar çıkar mı? Yoksa işlem geçerliliğini sürdürür mü?
Bilmiyorum...
Bildiğim şu:
Üç değerli generalimiz, üzerlerine kayıtlı demirbaşları teslim ettiler, üniformalarını çıkardılar ve “sipsivil” bir vaziyette evlerinin yolunu tuttular. Muhtemeldir ki, süreci (yani başlarına geleni) anlamaya yönelik derin bir muhasebeye yatacaklar ama “anlayamadan” bu defteri kapatmış olacaklar.
Çünkü, önceki gün, “akıl fikir” danışmak üzere, Genelkurmay Adli Müşaviri olan bir tümgeneralle görüştüler, taktikler aldılar, “yeni dönem için” strateji belirlediler.
İsmi lazım gelmez bu tümgeneralle “internet andıcı” soruşturmasında müşerref olmuştuk. Dursun Çiçek me
selesinde de şöyle bir görünmüş, kaybolmuştu... Birçok belgede adı geçiyor... Açığa alınması gerekenlerin başında yer alıyordu ama nasılsa kurtuldu ya da kurtarıldı.
Bu “akıl fikir teması” da gösteriyor ki, değerli komutanlarımız, olup bitenleri anlamamakta ısrarlı.
Endişeli modernleri daha da endişelendirecek bir gelişmeyi aktardıktan sonra devam edeyim:
Mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, bu üç generalimiz, 2011 Şurası’nda emekli edilecek... Belki buna “Adli Müşavir” koltuğunda oturan hukukçu generalimiz de ilave olunur... Bilemem.
Bu “açığa alınmalar” kanuni yetki çerçevesinde gerçekleştiriliyor.
İşi daha da enteresan kılan şu:
Bu yetki, “kanunen yetkilendirilmiş” bakanlar tarafından ilk kez kullanılıyor.
Mümtaz’er Türköne’nin de belirttiği gibi, “Bu kanunî yetkinin ilk defa
kullanılması bizi hukukun ötesine, devlet içindeki fiilî güç dengesine götürüyor. Kanunen yetkili olmanız, o yetkiyi kullanabileceğiniz anlamına gelmiyor. Fiilen de bu yetkiyi kullanacak güce sahip olmanız gerekiyor. Başbakan’ın bu yetkiyi iki bakanına kullandırması, devlet içindeki fiilî gücün artık sandıktan çıkan demokratik icra gücünün elinde olduğunu gösteriyor. (....) Hükümet, üç generali açığa alarak devleti de vatandaşlar nezdinde meşruiyet sahibi bir devlet haline getirmiş oldu”
Bu işte...
Bu “vetire”yi kıymetli generallerimiz maalesef okuyamıyor.
Endişeli modernlerimiz okuyamıyor.
Endişeli modernlere “servis yapmak” dışında doğru dürüst bir siyaset geliştirememiş, devletin söylediklerini tekrarlayarak da “sosyal demokrat” kalınabileceğini zanneden 40 model siyasetçilerimiz okuyamıyor.
Kemal Anadol okuyamıyor.
İnşaallah Kemal Kılıçdaroğlu okuyacak ve “demokrasi”nin galebe çalmasını endişeyle izleyip “Bu sivil bir darbedir, parlamento devleti ele geçirmektedir” şeklinde patolojik tepkiler veren “endişeliler”le arasına mesafe koyacak.
Hem kendisi kazanacak.
Hem de demokrasiye kazandıracak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.