Bu “malum medya” hakikaten çok şeker... Alemi kör, milleti sersem sandığı için de, tuhaf...

Bu arada müjdemi isterim: “Candaş medya”, “yoldaş medya” tutmadı ama “malum medya” tutacak gibi görünüyor.

Bulunabilecek en iyi isimlendirme bence...

Hem arkadaşların türlü “melanetlerine” ince bir gönderme var, hem de müzik değeri yüksek...

Sadece müzik değeri mi?

Sentaksı, fonetiği, morfolojisi de maşallah yerli yerinde...

Son durum şudur:

Kendilerine benzemeyenleri “yandaş” diye karalamaktan geri durmayan, en fanatik CHP destekçisinden daha “fanatik” bir görüntü vermekten de utanmayan arkadaşlar birden “hak”, “hukuk” gibi kavramları keşfettiler.

Eskiden, “Her şey hukuktan ibaret değil” derlerdi.

Şimdi utana sıkıla da olsa, “hukuk” diye mırıldanıyorlar.

Eskiden, “Vay şerefsiz” diye manşetler atarlardı, masum insanların hayatını karartırlardı, yalan haberlerle “linç konsorsiyumuna” malzeme üretirlerdi.

Şimdi “Masum Ergenekon sanıkları” diyorlar...

Sahip oldukları tüm “cezalandırma” ve ötekine gadretme hakları ellerinden alındığı için de hırçınlar ve çaresizlikten “mazlum rolü” oynuyorlar.

Neymiş?

Balyoz davası hâkimlerinin değiştirilmesi hukuka darbeymiş...

Neler söylemiyorlar ki... “Yandaş yargı” oluşturulmaktaymış, bu da işin son merhalesiymiş... HSYK’nın oybirliğiyle karar alması her şey hukukidir anlamına gelmezmiş... Hükümet apaçık baskı yapıyormuş... Adalet Bakanı’nın HSYK üzerindeki nüfuzu “Hitler uygulamalarını” ve “baskı rejimlerini” hatırlatıyormuş.

Bunları söylüyorlar ama Urfi Çetinkaya ve Kürşat Yılmaz’dan hiç
bahsetmiyorlar.

Ortada bir fuhuş operasyonu (ve “sonuçları” var), bunu hiç görmüyorlar.

Değişikliğe etki eden “müfettiş raporlarına” hiç bakmıyorlar.

Müfettişlerin ne zaman, kim tarafından, hangi kalemlerde soruşturma yapmak üzere gönderildiklerini bahis konusu etmiyorlar.

Hâkimlerin daha önce hangi spekülatif kararlara imza attığını ve bunun ne tür sonuçlara yol açtığını inceleme zahmetine katlanmıyorlar.

Balyoz nedir?

Ramazan Cem Gürdeniz kimdir? Cem Aziz Çakmak niçin dışarıdadır?

Mehmet Haberal hangi hâkimleri “tazminat davasından” muaf tutmuştur?

Bu konuda küçük bir tecessüs geliştirmiyorlar...

Hadi diyelim ki, hâkimlerin değiştirilmesi bir “HSYK darbesidir” ve siz de “ilkeler” adına buna karşı çıkıyorsunuz...

Peki, eski HSYK’nın “yaz kararnamesi”, “güz kararnamesi” adı altında yürürlüğe soktuğu rotasyon ve kaydırmalarda neden “ilkelerinizi” hatırlamadınız?

Dursun Çiçek’in bir komediye dönüşen “tahliye ve tutukluluk” hikâyesindeki HSYK parmağını neden görmediniz?

İlhan Cihaner davası...

Erzurum yetkilendirilmiş özel savcılarının görevden alınması...

Fotokopi dosya üzerinden verilen jet tahliye kararı...

Ergenekon sanıklarıyla kanka olan HSYK üyeleri...

Kent Otel Toplantıları’ndan çıkmayan kurul mensupları...

Bunları neden sorun yapmadınız?

Bizim çocukların hukuk dışına çıkması hukukidir ama bizim olmayan çocukların müfettiş raporlarını dikkate alması gayrı hukukidir... Öyle mi?

Hakikaten de şeker adamlarmışsınız. Hastayım size...