Bağımsız Cumhuriyet Partisi Başkanı Mümtaz Soysal, böyle buyurmuş.

Bugün sağ olsaydı, Mustafa Kemal, herkesten önce, bu isim değiştirmeye karşı çıkardı. Bu ülkeye Türkiye Cumhuriyeti diyen kendisi çünkü!

Sonra “Kemalizm nedir”, diye bir düşünen var mı bu isim değiştirmeye alkış tutanlar arasında?

Kemalizm diye yazılmış bir eser yok. Yani Atatürk, Kemalizm diye bir tanımlama yapmamış. Kemalizm deyişiyle, ilk kez 9 Mayıs 1935’de toplanan CHP Kurultayında karşılaşıyoruz. Ama ekonomik temeli neye dayanır, söyleyen yok. Laf aramızda, bilen de yok. Sordunuz mu karşınıza sadece Atatürk’ün “milli egemenliği, iktisadi egemenlik olarak anlıyorum” sözü çıkıyor, o kadar. Aman İzmir İktisat Kongresi’nden diye başlamayın hemen! Onun ayrıntılarına girersek gazetenin sayfaları yetmez!

Mustafa Kemal Atatürk’e, her anlamda saygı ve sevgi duymak, yaptıklarına, başarılarına alkış tutmak başka, TC’nin adını değiştirmek gene başka.

Bakınız, Atatürk pragmatik bir önder olduğundan, farklı dönemlerde, hatta aynı dönemlerde, değişik topluluklara birbirine taban tabana zıt şeyler söylemiş, önermiş, belirtmiş. Zaten Kemalizm ya da daha doğru deyimiyle Atatürkçülük konusundaki kafa karışıklığının temel nedenlerinden biri de bu!

Sonuçta herkes işine geldiğince Atatürk’ü yorumluyor. Böylece de ortaya birden fazla Kemalizm tanımı, Atatürkçülük anlayışı çıkıyor. Acaba Mümtaz Hoca, hangi Kemalist tanımlamasına göre bu öneride bulunmuş? Merak ettim doğrusu.