Engin Ardıç

Engin Ardıç

Niçin kazanacak?

Niçin kazanacak?

Kaybetmesi için hiçbir neden yok da onun için!
Türkiye'ye irtica falan gelmiyor. Halkımız da, ona ampul kafalı diyenlerin ileri sürdükleri gibi "aç, sefil" değil. Aptal, hiç değil.
Halk iktidardan memnun, eski havasını bulamayan bazı kıyı bölgeleri dışında.
Sosyalistler hiç kusura bakmasınlar, halk kapitalizmi de seviyor!
Kapitalizm ona sınıf değiştirme olanağı verdi, değiştiremeyenlerin bile daha iyi yaşamalarını sağladı.
Halk "memur sultası" istemiyor. Altı yüz yıldır istemiyordu, ancak şimdi kasnakları gevşetebildi! İktidarda "kendisine benzeyen" adamlar var. Eşlerinin başları açık olsa da var, kapalı olsa da var.
Ateistler de hiç kusura bakmasınlar, halkın büyük çoğunluğu dinci değil ama dindar. Aydınlar onu hep koyun gibi olmakla suçladılar ama özgürlüğüne de çok düşkün.
Bütün bu "anahatlar" yetmiyorsa, rakamları da konuşturalım.
Tarım dışında işsizlik düşmüş bu sene... (Kırsal çözülüyor, şehirleşme çarpık da olsa artıyor, yani Türkiye "modernleşiyor" demektir, istediğiniz sosyologa sorun.)
Bu sene, ekonomik büyüme, beklenenin de üzerinde gerçekleşmiş (Amerika ve Avrupa ekonomileri ciddi sıkıntıya girerken.)
Memurun bile gerçek geliri artmış.
Kamu yatırımları da artmış.
Bütçe açığı dörtte bir oranında azalmış!
Hem faiz düşüşünden büyük tasarruf sağlanmış, hem de vergi gelirleri hedefin çok üstüne çıkmış çünkü. (Gelirden değil tüketimden alınmış ama alınmış ya, sen ona bak.)
"Düşük gelir gruplarına" yapılan harcamalar da böylece arttırılabilmiş.
Bütün bunlar IMF'ye boyun eğmeden, hatta IMF terslenerek, reddedilerek başarılabilmiş üstelik.
Dövizde hiçbir önemli dalgalanma yok, istikrar var. Muhalif iktisatçılar "bu böyle gitmez" diye yırtınıyorlar, ama gidiyor.
Komşu ülkelerle ilişkiler hiçbir dönemde görülmedik ölçüde bahar havasına sokulmuş, İsrail'e höt denilerek mazlum Araplar'a sahip çıkılmış, ama ensesi kalın Araplar'la da aramız iyi tutulmuş...
Gücümüzün yettiği ülkelere vizeyi bile kaldırtıyoruz... ("Hep dandik ülkeler" diyenlere Rus vizesinin kalktığını da hatırlatalım.)
İstanbul, bırakın ihtiyarları, bizim orta yaş kuşağının bile artık "tanıyamayacağı" kadar gelişmiş. Anadolu şehirlerinde müthiş bir canlanma, çağ atlama var.
Eee? Daha ne?
Niçin kazanamasın bu adam bu seçimi?
Erkek basın, oturun da bir düşünün.
Niçin, hakaret ettiğiniz halk, bu adama değil de, sizin patronun ve onun akıl hocasının üfürdükleri yeteneksiz bir adamcağıza oy versin? Adaylığını koyduğu semtin adını bilmeyen, kütüğe yazılıp oy kullanmayı bile beceremeyen bir memur emeklisine, bu kadar iyi giden bir ekonomiyi teslim edip koskoca bir kumar oynasın? Sırf siz öyle uygun gördüğünüz için mi?
Siz en iyisi son mermilerinizi de atın şu beş ay içinde, boşalın...
"Sokağı" kışkırtın, belki Tunus gibi ayaklanma başlatırsınız... ("Darısı başımıza" diyorlar utanmadan, zaten şartlar da 1960 yılını pek andırıyormuş canım... Durum "27 Mayıs öncesine" benziyormuş, umutlanmışlar!)
Yoksa "daha fazla Kürt kanı" isteyenlere mi oy versin göbeğini kaşıyanlar?
Ona da versin, buna da versin, koalisyon yapsınlar.
Beş ay daha böyle avunun. İsterseniz bu arada bana da bol bol küfür edin, bakalım efendilerinize inşaat ruhsatı sağlayacak mı?
İstersen otur, "370 milletvekili çıkaramasınlar da 340'ta kalsınlar" diye dua et Mehmet.
Koyunun duası kabul olunsaydı gökten ot yağardı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi