İktidarın diyet borcu yalnız halkadır
Liberal denilen yazarlar ile iktidarın arasının açıldığı ve bunun iktidara pahalıya mal olacağı filan konuşuluyor.
Bu anlayış baştan sona yanlış.
Ne liberal yazarlar her durumda iktidarı desteklerler, ne de iktidar bu yazarların her dediğini hemen yapar.
Liberal yazarlar bugünkü iktidarın bazı icraatı lehinde yazmışlarsa bu, onların kanaat ve beklentilerine uygun düştüğü için yazmışlardır.
İktidar da o icraatı, kendisini liberallere beğendirmek için değil, düşünce ve programına uygun olduğu için yapmıştır.
Siyasete soyunanların bütün tarafları dinlemesi, her sese kulak ve değer vermesi şüphesiz gereklidir. Ama onları yönlendiren iki amil/taraf diğerlerinden baskın olmalıdır (aksi halde kaybederler): 1. Halkın sesi/beklentisi, 2. Kanaat ve vicdanın sesi.
Bu iktidarın ne sermaye çevresine ne de medya patronlarına diyet borcu var; tam aksine bu iki kesim ısırmak istedikleri ama dişlerini geçiremedikleri iktidarın elini öpmek (hadi sıkmak diyelim) mecburiyetinde kaldılar. Liberal yazarların demokratikleşme yolunda ilerleme bakımından elbette etkileri/faydaları olmuştur, ama AK Parti'nin oyları üzerinde kale alınacak bir etkileriden söz edilemez.
Benim tespitime göre bazı liberal yazarlarda şu kusurlar var:
Acele ediyorlar.
Ya hep ya hiç diyorlar.
İstedikleri olmayınca olanı da inkar ediyorlar veya görmezden geliyorlar.
Tenkit ve tavsiye dilleri bozuk; efeleniyorlar, hakaret, hatta tehdit ediyorlar.
Herkes haddini bilmeli ve vazifesini yapmalı. Yazar düşüncesini adam gibi, edep dahilinde ifade etmeli, siyasetçi de uygun gördüğünü yapmalıdır. Siyasette hakem ve hakim halktır ve siyasetçinin asıl kale alacağı taraf da halktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.