Güzel şeyler ne tarafta?
"Oh, nihayet!" dedim içimden...
Krek Tiyatro'nun seyirci sıralarında oturuyordum o sırada.
Ve düşündüm de...
Bir tiyatro oyunu izlerken sahnedeki mırıldanmaları, fısıldamaları, iç çekişleri işitebilmek meğer ne hoş şeymiş!
Malum, sahne "yüksek ses" ister! En arka sıradaki seyirciye sesini duyurmak güçtür.
Oyuncu mırıldanamaz, fısıldayamaz.
Mırıldanır gibi, fısıldar gibi yapar. Tabii bu da jestleri, mimikleri etkiler!
Rol, rol olmaktan çıkar. Her şey abartıya dönüşür.
Krek Tiyatro' da ise sahne akvaryum gibi kurulmuş.
Seyirciler ile oyuncuları cam duvar ayırıyor. Seyirciler kendilerine verilen kulaklıklarla oyunu izliyor. Ne sahnede sahicilikten uzak sesler var, ne de seyirci sıralarındaki öksürüklere, dışarıdan gelen gürültülere kulak veriliyor.
Harika bir çözüm!
***
Ama esas güzel olanı oyun!
Krek Tiyatro'da sahnelenen Berkun Oya'nın yazdığı "Güzel Şeyler Bizim Tarafta" adlı oyun.
Hani şu sıralarda "zekâ ve duyarlık ürünü bir tiyatro metni, yalın fakat güçlü diyaloglar ve iyi oyunculuk ne tarafta" diye merak ediyorsanız...
Birkaç adres var. Bunlardan biri Santralİstanbul' daki yeni yerine taşınan Krek Tiyatro... "Güzel Şeyler Bizim Tarafta" insanın içine işleyen bir oyun.
Ne anlatıyor peki?
İki çiftin, iki farklı kültürün, iki farklı aşk algısının, iki farklı "kadersizliğin" bir evde yollarının kesişmesini mi?
Yok! Lafı uzatmayacağım.
Gidip izlemek en iyisi çünkü!
Ama şundan eminim; bu oyunu son zamanlarda seyrettiğim birçok yerli filme tercih ederim. Hatta o sinemacılara bu oyunu izlemelerini öneririm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.