Cinsellik de siyasetin öğelerinden biri değil midir?
Siyaset mesleklerin en zor olanı.
Siyasetin içinde yok yok.
Öncelikle kırıp dökmemek var.
İskenderiye'de gemilerden yükleri limana indiren hamalları "Çuvalı yere siyaseten koy" diye uyarırlarmış çavuşları...
Yani "Usulca, içindekileri kırıp dökmeden yere koy" derlermiş...
Osmanlı'da idam sehpasının kurulduğu alana da "Siyaset meydanı" denildiğini biliyoruz.
Cumhuriyet başbakanlarının bile "Bir bayramlık bir de idamlık giysim" var dediklerini duymadık mı yani?
Ahmet Mumcu'nun "Osmanlı Devletinde Siyaseten Katl" kitabını bizim kuşaktan okumayan kaldı mı?
Veya Cumhuriyet dönemindeki siyaseten katillerin listesini ezbere yapamaz mısınız?
Tabii siyasetin içinde cinsellik de var...
Cinsellik ve siyaset
Kennedy denilince Marilyn Monroe, Hitler denilince Eva Braun neden akla gelir ki?
Sarkozy için üç tane evlilikten sonra Fransa'nın Cumhurbaşkanı olmak mı, yoksa dilber Carla Bruni ile vuslata ermek mi daha önemliydi acaba?
Yassıada duruşmalarında Adnan Menderes'in ilişkileri de yargılanmadı mı 1960'larda?
Tek Parti döneminde de bunlar vardı.
Hatta o dönemin güçlü siyaset adamlarından biri metresini kıskançlık krizine girip vurduktan bir hafta sonra Tek Parti'nin milletvekili seçilmemiş miydi?
Ünlü bir doktor da ona "Cinnet halindeyken bu cinayeti işlemiştir, cezai ehliyeti yoktur" diye rapor vermemiş miydi?
Veya zirvelere çıkmış bir siyasetçinin farklı cinsel tercihlerini herkes bilmez miydi?
O siyasetçi bakanlığının bahçıvanını yanına çağırmış.
Bahçıvan direnip "Olmaz, gelmem" deyince de "Vallahi o iş için çağırmıyorum" diye bahçıvana güvence vermiş.
Bakanın sevgilisi
Demokrat Parti iktidarının yaşandığı 1950-60 arasında da Ankara gazetecileri, siyasetçilerin özel yaşamlarını izlerler ama pek yazmazlardı.
Mesela dönemin güçlü ve ünlü bir kamu görevlisinin sevgilisini liderine tanıştırıp hediye ettiği de bilinirdi.
Güzelliği ve çapkınlığı ile bilinen bir hanımın, bir Demokrat Partili bakanla yaşadıkları da, ağızlarda dolaşırdı mesela.
Bu hanım Ankara Palas'ta söz konusu bakanla sık sık buluşurmuş.
Bu ilişki sonunda bakanın eşinin kulağına da gitmiş.
Kendine güvenen bakan eşi "Ben varken kocam başkası ile ilişkiye girmez" diye etrafta konuşarak bir nevi meydan okumuş o kadına.
Ertesi gün bakanla yine beraber olmuş o kadın.
Gece ayrılırlarken bakanı elleriyle giydirmiş.
Sonra bakanın evine, eşine telefon etmiş.
- Akşam kocanız eve geldiği zaman çamaşırlarını kontrol edin. Donunu ters giydirip gönderdim size, demiş.
Ayıp kavramı buharlaştı
O dönemin acar muhabirleri olan arkadaşlarım anlatmıştı bu olayı bana.
Bunun gibi bir başka bakanın evlilik dışı ilişkisinin kadın kahramanı da Paris'te yaşardı ve bunu herkes bilirdi.
İçinde bulunduğumuz dönemde Deniz Baykal'ı hedef alan cinsel içerikli komplolar açığa çıkarken, bizler de siyasetin bu içeriğinin hâlâ var olduğunu da öğrenmiyor muyuz?
Özetle siyaset zor ve karmaşık yanları fazlasıyla mevcut bir meslek.
Bugünün dünden farkı ise artık "Ayıp" kavramının sözlüklerden çıkmış olması.
Ayıpların failleri bile kendilerini gizlemiyor artık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.