Zekeriya Öz gitti diye sevinmeyin
Ergenekon davasıyla “özdeşleşmiş” özel yetkili Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz’ün “terfiyle” görevden alınması ne anlama geliyor?
Hiçbir anlama gelmiyor...
Ergenekon sürecini akamete uğratacak, hele soruşturmanın yönünü değiştirecek bir atama değil bu...
Belki, belli çevreler açısından “psikolojik tatmin” sağlayabilir; Ahmet Şık ve Nedim Şener’in “görece mağduriyetleri” üzerinden operasyona kalkışan “sulandırıcılara” kısa süreli bir sevinç yaşatabilir ama Ergenekon süreci Zekeriya Öz’den ibaret değildir...
Hele, Öz’ün varlığıyla kaim hiç değildir.
Kötü haberi vereyim:
Savcıları görevlendiren (daha doğrusu, sevk ve idare eden, görev dağılımını yapan, üstelik bu işi çok iyi yapan) Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, Aykut Cengiz’den boşalan yere getirildi, yani İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı oldu.
Zekeriya Öz, Ercan Şafak ve Fikret Seçen ise, Başsavcı Vekilliğine atandılar.
Daha da kötü haber şu:
Fikret Seçen, Beşiktaş Adliyesi’nde görev yapacak... Yani, eski Başsavcı Vekili Çolakkadı’nın görevini üstlenecek... Yani, Ergenekon soruşturmasını sevk ve idare edecek, savcıların görev dağılımını yapacak, iç işleyişi düzenleyecek.
Fikret Seçen’i, Gölcük Donanma Komutanlığı’ndaki kozmik aramadan tanıyoruz... Balyoz davasına ait çok önemli dokümanlar bu aramada ele geçirilmişti.
Zekeriya Öz ne mi olacak?
Keyfine bakacak.
Daha doğrusu, İstanbul Adliyesi’ndeki rutin işleri kovalayacak.
Evet, Ergenekon soruşturmasının “sem
bolleşmiş” ismiydi.
Evet, soruşturmanın önünü açmıştı.
Evet, cesaret çıtasının limitini üst seviyelerde tutmuştu.
Bu açıdan gidişini “kayıp” olarak değerlendirmek mümkün...
Fakat, yukarıda da söylediğim gibi, Zekeriya Öz, “özel yetkili” savcılardan sadece biriydi, baktığı dava sayısı mahduttu. Görevini tamamladı ve gitti... “Yapıp ettiklerinin” hesabını, bundan sonra tarihe verecek. İnanıyorum ki, yapıp ettikleriyle, gelecek kuşaklar tarafından “hayırla” yadedilecek.
İşin “psikolojik tatmin” kısmıyla ilgili de bir çift söz söyleyeyim:
Benzer tüm soruşturmalarda olduğu gibi, Ergenekon soruşturmasında da, bazı hatalar yapıldı... Bu ülkede hatasız soruşturma, handiyse mümkün değildir. Türk hukuk sistemindeki genel “araz”, bu soruşturmada da maalesef kendini göstermiştir.
Savcıların, iddianame yazarken “özensiz” davrandığı...
Mahkemenin hızlı ve seri olmadığı...
Savunmaya zaman kalmadığı...
Tutukluluk süresinin uzun tutulduğu ve “ceza”ya dönüştürüldüğü...
Bazı sanıkların kollandığı... (Yüksek rütbeli subayların GATA raporuyla tutukluluktan yırtması gibi...)
Bazı sanıklara gadredildiği...
Kurunun yanında yaşın da yandığı...
Bütün bunlar, “itiraz” sadedinde dile getirildi. Hâlâ dile getiriliyor. Bu eleştirilerde haklılık payı da var.
Belki, baştan itibaren Ergenekon soruşturmasına kuşkuyla bakan çevrelerin (ve medyadaki “Ergenekon dostlarının”) gazını almıştır Zekeriya Öz’ün görevden uzaklaştırılması... Bunu “kazanç” hanelerine yazmışlardır ve psikolojik tatmin sağlamışlardır...
Buna ihtiyaç duyanlar açısından da iyi oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.