Kirazların çiçek açtığını biz Türkler de fark edemez miyiz?
Hiç nisan başında Japonya'da bulundunuz mu? Benim bir Japonya seyahatim nisan başına rastlamıştı yıllar önce.
Japon dilinde "Sakura" denilen kiraz ağaçları çiçek açmıştı.
Binlerce Japon ve sayısız turist kiraz çiçeklerinin fotoğraflarını çekiyorlardı.
Pazar günkü dünya medyasında Tokyo'daki kirazların bu nisan başında da çiçek açtığı ve halkın bunu "Normale dönüş" ün işareti olarak gördüğü haberleri vardı.
Doğadan gelen deprem ve tsunami felaketleri ertesinde bu kez doğanın kiraz çiçekleri ile verdiği mesaj, Japonlara biraz olsun nefes aldırmaktaydı.
Kiraz çiçeklerinin ümit ve neşe saçtığı bir diğer başkent de Washington'dur.
Japonya'nın 1912'de Washington'a hediye ettiği ve Potomac'ın karşı kıyısında dikili olan 3750 tane kiraz ağacının çiçek açmasını her baharda binlerce kişi bir bayram havasında kutlar.
Japonya'nın hediyesi
Bu kiraz ağaçları meyve vermezmiş, sadece çiçek açarlarmış.
Amerikalılar için bu çiçekler tek isimle "Cherry Blossom" olarak anılır.
Oysa Japonların Washington'a hediye ettikleri kiraz ağaçları altı farklı türmüş... Bunların Japonca isimleri Kwanzan, Usuzumi, Yoşino, Ağlayan Kiraz, Akebono ve Takesimensis'miş...
Geçen gün evime dönerken ben de bizim bahçelerdeki kirazların çiçek açtıklarını gördüm.
Bir süre sonra da Boğaz doğasının en çarpıcı çiçekleri erguvan ağaçlarında açacaktı.
Kirazların çiçek açmasının ne anlama geldiğini biz Türkler, Japonlar veya Amerikalılar gibi hissedemiyoruz galiba.
Bir kısır döngüye dönüştürdüğümüz siyaseti, çözüm üretmediğimiz sorunlara endeksleyerek yıllarımızı geçiriyoruz.
Doğa aldırmıyor "
Kayıp yıllarımız" için ödediğimiz bedel kimbilir kaç depremin vereceği hasardan daha fazladır...
Kemikleşmiş sloganlar ve klişelere dayalı polemikler değişimi yok sayarcasına kuşaklar boyu tekrarlanıyor.
Ama doğa bunun farkında değil.
Doğa kendisini sürekli yeniliyor.
Her baharda bizde de kirazlar çiçek açıyor.
Ağaçlar yeniden meyve vermeden önce kendilerini süslüyorlar.
Aşık Veysel'in sadık yari "Kara toprak" kendisine emanet edilen tohumlardan ağaçlar, çiçekler, bitkiler üretmeye devam ediyor.
Biz de çiçeklerin farkına varsak
Üzerindeki anlamsız tepişmeye ve çekişmeye aldırmadan yapıyor bunu.
Acaba biz de her nisanda kirazların çiçek açtığını fark edemez miyiz?
En azından bunun ne anlama geldiğini anlamayı deneyemez miyiz?
Kiraz çiçekleri deprem ve tsunami ertesinde ortaya çıkan nükleer felaket tehlikesini bile Japonlara unutturabildiğine göre, biz de bizim kiraz çiçeklerimize bakarak kısır döngümüzden hiç olmazsa bir çiçek boyu çıkmayı deneyemez miyiz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.