Ve kavga böyle başladı
Karıma dedim ki: Doğum gününde nereye gitmek istersin?
Gözler parladı: Uzun zamandır gitmediğimiz bir yer olsun!
Ben de dedim ki: O zaman mutfağa gidelim.
Ve kavga böyle başladı.
Adamla kadın mışıl mışıl uyuyordu.
Sabahın üçünde dışarıdan bi gürültü geldi.
Kadın telaşla fısıldadı: Aman kocam geldi galiba!
Adam da yataktan fırladı, çıplak, korku içinde camdan atladı.
Dikenli çalıların arasından koştu doğru arabasına.
Aydı birden! Geri döndü yatak odasına.
“Yahu kadın! Senin kocan benim!”
Kadın güldü: Öyleyse niye kaçtın?
Ve kavga böyle başladı.
Kadın yatak odasındaki aynaya baktı baktı,
“Korkunç görünüyorum. Yaşlı, şişman ve çirkinim” dedi.
Adam omuz silkti: Valla gözlerin iyi görüyor maşallah!
Ve kavga böyle başladı.
Karımı lokantaya götürdüm bir gün.
Garson, nedense, önce benim siparişimi aldı: Bonfile istiyorum. Az pişmiş olsun.
Garson sordu: Deli danadan korkmuyor musunuz?
Başımı salladım, “O kendi siparişini verir” dedim
Ve kavga böyle başladı.
Lokantada yemek yiyordum karımla.
Yan masada sarhoş kadına bakakalmışım.
Karım sordu: Tanıyor musun onu?
“Eski nişanlım. Ayrıldık ayrılalı içmeye başlamış” dedim. “Hadi canım! Demek yirmi yıldır kutluyor senden paçayı sıyırmış olmayı!” dedi.
Ve kavga böyle başladı
Doğum günü yaklaşıyordu karımın.
Gülümseyerek, “Biliyor musun üç saniyede sıfırdan yüze çıkacak bir şey istiyorum” dedi.
Biliyordum araba istediğini ama tutamadım kendimi: Gidip ona bir baskül aldım!
Ve kavga böyle başladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.