Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Uçmayalım

Uçmayalım

Soru şu: Kamuoyu araştırmaları seçim sonucunu etkiler mi?

Cevap: Etkilemez.

İşin moral motivasyon boyutu, parti teşkilatlarını “diri ve müteyakkız” tutma boyutu, hiçbir zaman karar arifesine gelememiş küçük bir seçmen grubunu etkileme boyutu (ve amacı) vardır ama hepsi bu kadardır.

Siyasal tercihlerini en keskin, en kararlı ifadelerle “dışlaştıran” Türk seçmeni, apaçık manipülasyon kokan kamuoyu araştırmalarına yüz vermiyor.

İşin bir de ekmek kapısı boyutu var ama fazla kurcalamayalım.

Rencide olacak arkadaşlar var...

Mesela Tarhan Erdem... Mesela Adil Gür...

Birincisi, muhtemeldir ki, genel seçimle yerel seçim farkına itibar etmediği; ikincisi de Aydın Doğan’ın hoşlaşacağı bir seçim sonucuna ulaşmak istediği için kaybetti.

Birincisi eski titiz tavrına döndü, referandum sonucunu bildi...

İkincisi “Aydın Doğan’ın hoşlaşacağı rakamları” bulmak için çabasını sürdürüyor.

Neyse, ekmek parasıdır, sarsmayalım ve konumuza dönelim:

Dün, Mahmut Övür’ün köşesinde CHP’li Gürsel Tekin’in ilginç bir beyanatıyla karşılaştım.

Tekin’in, uçan kaçan, iddialı, inanmasa da kendi “doğrularına” körü körüne bağlı bir siyasetçi olduğunu biliyorduk da, bu kadar uçabileceğini, kendi gerçekliğine bu kadar uzak düşebileceğini beklemiyorduk.

Buyuruyor ki Tekin: “İnanmayacaksın ama yeni bir kamuoyu araştırmasının sonuçları çok çarpıcı. AK Parti ile aramızdaki fark bir puana indi...”

Tabii ki inanmadık.

Hani, sözlerini haklı çıkaracak birkaç somut gerekçe sunsa, “ulan, aca
ba?” diyeceğiz de, söylediği şey “inandırıcılıktan uzak iddialı bir cümle”nin ötesine geçemiyor.

Bir kere, bu “yeni kamuoyu araştırmasını” kim yapmış?

Hangi şirket bu?

Ne tür bir “örneklem” uygulanmış?

Kaç denek kullanılmış?

Daha da önemlisi, “bir puanlık farkla” sıralanan partilerin ulaştıkları oy oranı nedir? AK Parti mi önde, CHP mi önde?

Bu yazıya oturmadan önce, üşenmedim, son bir ayda yapılan bütün kamuoyu araştırmalarını taradım. CHP’nin yaptırdığı anketlere de baktım, AK Parti’nin yaptırdığı anketlere de baktım.

İlginç bir sonuçla karşılaştım...

Bırakalım “yandaş kuruluşları”, CHP’ye yakınlığıyla bilinen araştırma şirketlerinin bulduğu rakamların ortalaması, bile AK Parti’yle CHP arasındaki puan farkının en az 10, yazıyla “on”) olduğunu gösteriyor.

Mesela, geçen ay CHP’nin yaptırdığı bir ankette, AK Parti yüzde 41 görünüyordu... CHP de yüzde 29’u “birazcık” geçiyordu.

Demek ki, Gürsel Tekin uçuyor.

Demek ki, Gürsel Tekin, bir tür “psikolojik harp gereci” sayılan kamuoyunu yanıltma metodunun seçim kazanmaya yeteceğine inanıyor.

Ben ona birtakım sağlam seçim kazanma yolları önereyim.

Bu defa olmasa da, bir sonraki seçimde işe yarayabilir.

BİR- İnandırıcı olacaksınız. Küfretmeyeceksiniz. Halkın inanç ve değer tercihleriyle niza halinde olmaktan vazgeçeceksiniz

İKİ- Darbecilerle, Ergenekoncularla aranıza mesafe koyacaksınız.

ÜÇ- 27 Nisan gibi yapılmamış darbelerin değil, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat gibi yapılmış darbelerin hesabını soracaksınız.

DÖRT- Solcu olacaksınız. Seçkinci üsluptan vazgeçeceksiniz. Demirel’i içişlerinize bulaştırmayacaksınız.

BEŞ- Kılıçdaroğlu’ndan kurtulacaksınız. İcabında “CHP genetiği”yle de hesaplaşacak sağlam bir liderlik etrafında birleşeceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi