Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Hızır'a hazır olmak

Hızır'a hazır olmak

Anadolu'nun pek çok yerinde dünü bugüne bağlayan gece...
Sabaha doğru...
Ağaç altlarından, arka bahçelerden, dere boylarından, balkondaki saksıların dibinden tatlı bir hışırtı işitildi.
Kimi evleri dağdan bayırdan toplanmış otların kokusu sardı.
Süt kapları yerlerinden oynadı.
Güllerin dalları saygıyla eğildi.
Kapılar, pencereler çarptı sebepsiz.
Rüzgâr bir yolunu bulup henüz temizlenmiş odaları bir bir dolaştı.
***

Biliyorum...
Bu sabah birçok çocuk "Hızır'ın atı" içinakşamdan kapıya bırakılan bir tas su ve buğdaydan eser kalmadığını görüp sevinçle ellerini çırptı.
Büyükanneler mutfaktaki sütün maya tuttuğunu görüp gülümsedi.
Demek ki, ziyarete oralara gelmişti Hızır; gelip geçmişti!
Kimi kadınlar gül ağacının altına bıraktıkları dilekleri, çizdikleri resimleri hatırladılar.
Sabah sabah içlerinde umutlar yeşerdi.
Nabızları azıcık yükseldi; derin bir nefes aldılar.
***
Anadolu insanının bu güzel ve incelikli adetlerinin benim için ayrı bir değeri var. Geçen gün de yazdım, hurafe deyip geçilmesini; "atalar dini" denilip toptan reddedilmesini kabullenemiyorum!
Ama asıl olan...
Kıssadan hisselerdir.
Mesela herkesin Hızır Aleyhisselam'ın ziyaretini beklemesini; tanışılıp sohbet edilsin istenmesini çok anlamlı bulurum.
Çünkü bu gelenekler bize öğretir ki...
İstemek, dilemek yetmez.
Hızır'a hazır olmak gerekir!
Hazır değilsen eğer...
Burnunun dibine gelse, fark etmezsin!
Karşılaşsan, tanımazsın!
Baksan, görmezsin!
***

Madem yeri geldi...
Bir halk hikâyesi anlatarak kapatayım yazıyı. Vaktiyle saf biri Hz. Hızır'ı görme derdine düşmüş.
Demişler ki, şu çölü aş, şu şehre ulaş; Hızır da oralardadır!
Bizimki çölü geçip bitkin halde şehrin pazar yerine varmış. Karşısına çıkan bir adam onun perişan haline bakıp "Hayırdır" demiş, "nereden gelir, nereye gidersin?"
"Hızır'ı arıyorum" cevabını alınca da "İyi de, görünce Hızır'ı tanıyabilecek misin?" diye sormuş.
Bizim saf "Vallahi o hiç aklıma gelmedi" demiş.
"Üzülme, ben sana tarif edeyim" demiş adam gülümseyerek; "Hızır benim gibi kara kuru bir ihtiyardır."
Sonra birbirlerinin aksi yönde yürüyüp gitmişler.
Bizimkinin aklı başına gelip Hızır'la karşılaştığını anladığında...
Çok geçmiş artık, çok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi