Siz bu çılgınlığı da yaparsınız
Kel Ali’nin (Albay Ali Çetinkaya’nın) ismini bir parka vermişler...
Ne olacaktı ki? Ne bekliyordunuz ki?
CHP’de boncuk bulan internetin küfürbaz çocukları bir zahmet “google”a girip baksınlar.
Kimdir Kel Ali?
Elinden kaç idam hükmü geçmiştir?
Kaç kafa koparmıştır?
Kemal Bey’in sitayişle bahsettiği “devrimlerin” oturması için hangi çılgınlıkları yapmıştır?
İsmet Paşa’yı tutuklamayı düşünecek kadar işi ileri vardıran bu değerli Türk büyüğü ve askeri, “kararlarında” hangi hukuku gözetmiştir?
İşin bu kısmı için, Atatürkçülüğünden kuşku duymayacağınız adamınız Ergun Aybars’ın “İstiklal Mahkemeleri” adlı hacimli incelemesine bakabilirsiniz...
İstiklal Mahkemesi’nin nihayet intişar etmiş “gizli celse” zabıtlarına da müracaat edebilirsiniz... (Ek bilgi: Bu zabıtları neşreden yayınevinin başından birtakım tatsız işler geçti... Yayınevi sahibi İsmet Uçma ve zabıtları düzenleyip notlandıran Abdurrahman Dilipak yargılandılar... Sonunda beraat ettiler ama çektikleri yanlarına kâr kaldı.)
Nasıl bir mahkemeymiş bu? İyi bakın, iyi inceleyin...
Ne amaçla kurulmuş ve sonunda neye evirilmiş?
Danton’nun, “Devrimin selameti için gerekirse 100 bin kelle feda edilebilir?” vecizesi, “Kel Ali” adlı değerli Türk büyüğünde nasıl inikas bulmuş ve “devrimlerimizin” selameti için hangi gazetecileri, hangi siyasetçileri, hangi din büyüklerini idam sehpasına göndermiş?
Dibine kadar CHP’li Şiar Yalçın’ın babasına ne yapmış?
İskilipli Atıf Hoca’ya hangi akıbeti reva görmüş?
İstanbul matbuatını nasıl yola getirmiş?
Kemal Bey de baksın...
Dersim’de olup bitenleri “devrimin tarihsel meşruluğu” içinde değerlendiren Kemal Bey, “hukuk adamı” sıfatı taşımayan bu değerli İstiklal Mahkemesi yargıcının sorgulamalarında nasıl bir dil kullandığını, muhatabını nasıl tahkir ettiğini öğrensin ve “istiskalle” yapılan yargılamaların hangi hukukla telif edildiğini bize anlatsın.
Küfür maili yollamak için apartta bekleyen serseriler...
Bunları araştırın, öğrenin, ismini bir parka verecek kadar “kendinizden” bellediğiniz Kel Ali’nizin marifetlerini görün, sonra klavyeye sarılın...
Kel Ali kesmedi...
İktidara gelmek için her çılgınlığı yapmaya hazır CHP’den, başka çılgınlıklar bekliyoruz...
Mesela, kışladan söküp atmak istedikleri Mustafa Muğlalı ismini bir kültür merkezine verebilirler.
Dersim’e “Sabiha Gökçen Havacılık Okulu” inşa edebilirler.
Bir “Kılıç Ali Okuma Salonu” açabilirler.
İstanbul Barosu’ndan rol çalıp, bir “Mahmut Esat Bozkurt Hukuk Ödülü” ihdas edebilirler.
Madem Kel Ali’yi yaşatacak kadar “kendilerinden” görüyorlar, pekâlâ bu çılgınlığı da yapabilirler... Hem, “yeni CHP” imajına da katkı sağlar.
Haa, az kalsın unutuyordum...
Daha çılgını var...
Kemal Kılıçdaroğlu, bir silah taciri ve savaş spekülatörü olan Parvus Efendi’yi “değerlerimiz” arasında sıralamıştı... “Parvus Efendi” ismini zikretmeyen Başbakan Erdoğan’ı da “kadirbilmezlikle” suçlamıştı.
Kemal Bey, bir “kadirbilirlik” örneği sergileyip, Parvus Efendi ismini ölümsüzleştirmeyi düşünmez mi?
Mesela “Parvus Efendi Güzellik ve Tıraş Salonu...”
Bu da CHP’nin çılgın
projesi olur.
Fena mı olur?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.