Devlet Bahçeli ‘suçluyu’ yanlış adreste arıyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, en yakın on arkadaşının istifasına neden olan kasetlerin sorumlularını yanlış adreste arıyor. “Siyasal amaçları olan cemaat ve Fethullah Gülen’e” kesiyor hesabı. Ama bu siyasal amaçların ne olduğunu anlatmıyor, açıklamıyor. Sonra dönüyor, Gülen’in artık cemaat üzerinde denetiminin eskisi kadar güçlü olmadığını, cemaatin gücünün de zaten abartıldığını, ama cemaatin içinde kimilerinin bu tür tezgahlara soyunduğunu belirtiyor CNN’deki açık oturumda. Hangi verilere dayanıyor bu saptamalar, belli değil. Sonra ikinci adres olarak Başbakanı işaret ediyor, ardından da Abdullah Öcalan’ı. Yani Başbakan, Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan bir sac ayağı oluşturmuş, MHP’nin meclise girmesini engelleyecek. Sonra? Bu üçlü el ele verip yeni bir anayasa hazırlayacak, Türk Ulusu yerine Kürt Ulusu yazacaklar anayasaya. TBMM’de de Türk milliyetçiliği değil Kürt milliyetçiliği, yani BDP temsil edilecek. Çünkü ne AK Parti’de ne de CHP’de bir tek Türklerin çıkarlarını savunacak kişi var! Ha tabi, bu kasetlerde rol alanlarınsa hiç suçu yok! Bakınız, gerçekte olanlar MHP içinde bir dizginleri ele geçirme savaşımı. Bunu açıklasa Sayın Bahçeli, kendisini kimlerin MHP’nin başından indirip yerine kimleri oturtmak istediğini söylese çok daha inandırıcı olur. Ah işte insanın kimyası bir kez bozulmaya görsün... Xanax, valium, Lexotanil türünden sakinleştiriciler kaç para...
İlk aşk hiç unutulmuyor
Böyle diyor bilim adamları. “İnsanın ilk aşkıyla ilgili anılar, tüm uyuşturuculardan daha çok bağımlılık yapıyor.” Bunun nedeni de ergenlik çağında beynin salgıladığı bir hormonmuş; yıllar sonra ilk aşklarıyla karşılaşanlar, evlilikleri ne denli güçlü olursa olsun, kendilerini bir süre sonra ilk aşklarının kollarında buluyormuş gene. Çünkü o hormon var ya o hormon, yeniden salgılanıyormuş kaç yaşında olursanız olun!
Doğrudur, insan yaşamında ilklerin yerini hiçbir şey tutmaz. Ne ikinci bir öğretmen doldurabilir eskisinin yerini, ne de daha yüksek bir maaş ilk alınan maaşın heyecanını unutturabilir. İlk aşka gelince, nasıl unutursun karnında uçuşan kelebekleri, döktüğün ilk gözyaşlarını, gibisinden laflar Kerime Nadir romanlarını süsler. Bunlar da eğlenceliktir; leblebi çekirdektir.
Bence ilk aşk iyidir hoştur da, önemli olan son aşktır. Kelebekler melebekler güzel, ilk gözyaşları, ilk öğretmen, ilk maaş tutku ve heyecanları duygusallık sarmalında harika ama dinginlik ve huzur arıyorsan yaşamında, bunlar son aşkta vardır arkadaş, son aşkta.
Avcının geri zekalısı
Ahmet’le Ali ava çıkmış. Kısa bir süre sonra Ali yere yuvarlanmış, gözleri kaymış, soluk alıp vermesi ha durdu ha duracak. Ahmet cep telefonuna davranmış, hemen en yakın hastaneyi aramış, telefona çıkan acilde görevli doktora durumu anlatmış.
“Beyefendi sakin olun. Arkadaşınızın ölmüş olduğundan emin misiniz; bi bakın hele” demiş doktor. Kısa bir sessizlikten sonra bir silah sesi duyulmuş. “Şimdi eminim. Öldü. Ne yapacağız doktor?”
(Zeki Durukan’a teşekkürler. Yeni Star’ı beğendiğinize de sevindim efendim)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.