Reddedilen erkekler için de bir şarkı var artık...
Türk müziği şarkılarında erkekler genellikle sevdikleri kadınları överler ve reddedildikleri veya ihanete uğradıkları için de yakınırlar. Kadınları ikna etmek içinse, yaşlanmanın kaçınılmaz ve güzelliğin geçici olduğu hatırlatılır şarkılarımızda.
Birinci duruma yani sevilen kadına ulaşamamak durumuna yakınılırken aynı anda sınırsız övgülerin de seslendirildiği şarkılar için çok seçkin örnekler vardır.
Mesela Tabi Mustafa Efendi'nin unutulmaz Hüseyni Yürük Semaisi'nde şöyle der avare ve biçare âşık müzisyen:
"Ben gibi sana âşık-ı üftâde bulunmaz/ Sen gibi güzel dâhi bu dünyada bulunmaz/ Avâre dilem men bîçâre dilem men/ Nâlanınam hayrânınam men âşık-ı giryânınam/ Mestâne misin sen dürdâne misin sen/ Sen gibi güzel dâhi dünyada bulunmaz"
Güftesi Rıza Tevfik Bölükbaşı'na ait olan Hicaz makamından Lemi Atlı şarkısındaki âşık erkek ise sevdiğini yanında sanarak ölmeyi bile bahtiyarlık nedeni olarak görmektedir:
"Hastayım, yalnızım, seni yanımda/ Sanıp da bahtiyar ölmek isterim/ Mahmûr-u hülyâyım, câm-ı lebinden/ Kanıp da bahtiyar ölmek isterim/ Bir olmaz emelin düştüm peşine/ Vuruldum hüsnünün şen güneşine/ Güzel gözlerinin aşk ateşine/ Yanıp da bahtiyar ölmek isterim"
O kadın ve bitmeyen hasret
Rakım Elkutlu'nun bestelediği ve güftesi Orhan Rahmi Gökçe'nin olan Kürdilihicazkâr şarkıdaki "O Kadın", ellerle dolaşıp eğlenirken kendisine âşık erkeğe yüz vermemektedir:
"Demedim hiç ona kimsin ve nesin sen ne adın/ Niye yıllarca hayalimde süründün yaşadın/ O kadın ah o kadın ah o kadın ah o kadın/ Niye kahrın bana düşmüş niye ellerde tadın"
Muhayyer makamındaki anonim bestede ise güftekâr Âşık Dertli derdini şöyle anlatır:
"Hani yâ sadık deyû methettiğin ol nevcivan / Dün gece ol dilberi bir bâdeye oynattılar / Gördüm ol huri sıfat ağyâr ile ülfet eyler / Hasetinden Dertli'yi toplar gibi patlattılar"
Ahmet Rasim Bey'e gelince, güftesi de kendisinin olan Suzinak şarkısında, sevdiği kadının uygunsuz davranışlarını hoş karşılamaktadır:
"Pek revadır sevdiğim ettiklerin/ Âşığı günlerce beklettiklerin/ Gelmeyip ağyar ile gittiklerin/ Gez, görüş, eğlen, sıkılma, zevke bak/ Bir gelir insan cihana durma çak"
Fahri Tüzün'ün güftesinin şarkılaştırıldığı Cinucen Tanrıkorur'un eşsiz Hüzzam bestesindeki âşık ise, kavuşamadığı sevgilisine kavuşsa bile hasret duyacağını anlatır:
"Ettiğin cevri bile kendime nimet bilirim/ Küsemem bahtıma ben, sevmeyi kısmet bilirim / Eremem vaslına, lakin erebilsem de yine / Doyamam vuslatına, kendimi hasret bilirim"
Ama sen de yaşlanırsın...
Şarkılardaki erkeklerin elde edemedikleri kadınları "Sen de yaşlanırsın, güzelliğin kalmaz" diyerek uyarmalarına da iki örnek vereyim...
Selahattin Pınar Rast şarkısında şöyle sesleniyor sonradan evleneceği ve kendisinden çok genç olan sevdiği kadına:
"Aylar geçiyor sen bana hâlâ geleceksin/ Yetmez mi bu hasret, daha yıllarca mı sürsün/ Hülyalarımın menbaı taze bir çiçeksin/ Bekletme yazık, sen de solar, sen de çürürsün"
Güftesi Erdoğan Ünver'e, bestesi Şekip Ayhan Özışık'a ait olan Rast şarkıdaki erkek ise, ulaşamadığı güzel kadının yaşlanması karşısında hem şaşkındır, hem de insafsızdır:
"Saçların târumar gözlerinde nem/ Ateşe benzerdin, küle dönmüşsün/ Hayal mi gerçek mi gördüğüm bilmem/ Elden ele gezen güle dönmüşsün / Bir eser kalmamış eski halinden/ Yazık, geçmez akçe pula dönmüşsün"
Geri zekâlı sevgilim
Bütün bu şarkılardaki erkeklerin çaresiz ve acınacak konumlarının geride kaldığını tüm erkeklere müjdeleyebilirim bugün.
"Uzaylı şarkıcı" diye de bilinen Mustafa Topaloğlu, bu duruma müdahale etti ve "Geri Zekâlı Sevgilim" şarkısı ile âşıklarına yüz vermeyen tüm kadınların hakkından geldi.
Youtube'da 400 bin kişinin girip dinlediği şarkının sözleri şöyle:
"Sende biraz akıl olsa beni severdin/ Düşünce ve mantık olsa sen de severdin/ Sevilecek insan bendim neden sevmedin/ Geri zekâlı sevgilim benim/ Güzelliğin dile düştü şaşırttı seni/ Bilmem kime inandın terk ettin beni/ Söyle bana benim kadar kim sevdi seni/ Geri zekâlı sevgilim benim"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.