Kulüpler Birliği toplantısının ardından Galatasaray Kulübü Başkanı kimliği ile açıklama yapan sayın Ünal Aysal, 3-5 cümleyle bütün gerçekleri gözler önüne serdi. Elbette yangın üfleyerek söndürülmez. Federasyon yangın olduğunu kendi de kabul ediyor. Ama bütün üyeler bu yangının çevresinde diz çökmüş, üfleyerek söndürmeye çalışıyorlar. Onlar üfleye dursun, bu arada yargı boş durmuyor. Gözaltına alınmalar birbirini izliyor. Yeni yeni aktörler sahne alıyor.

Futbol Federasyonu deneyimsiz ve futbolun temizlenmesini değil, ekonomisini düşünüyor sadece. Yayıncı kuruluş, Fenerbahçe’nin küme düşürülmesi konuşulmaya başlandı başlanalı yüzbin dekoderin iade edildiğini söylüyor. Bu durumda TFF ile yaptığı sözleşmedeki mücbir sebebi gerekçe göstererek ödemeleri durdurabilir. İş bu kadarla da bitmez, futbola milyonlar akıtan sponsorlar markalarının şaibeli olduğu öne sürülen ligle ve kimi kulüplerle birlikte anılmasını istemezler. Bu da futbol ekomosine vurulacak çok büyük bir darbedir.

Öte yandan Kulüpler Birliği’nin yaptığı bir açıklama var. Futbol Federasyonu’nun kararlarını desteklediğini söylüyor birlik.. Aynı birliğin içinde en az 6 kulübün yöneticisi, teknik direktörü, futbolcusu ya gözaltında ya tutuklu, ya da sorgulanıyor. Böyle bir ortamda Kulüpler Birliği’nin açıklamasının ne değeri olabilir? Futbol Federasyonu’nun Galatasaray Kulübü Başkanı sayın Ünal Aysal’la ilgili disiplin soruşturmnası başlatılabilir lafına gelince; buna kargalar bile güler. Federasyon önce kendisi ile ilgili ceza ve disiplin yönetmeliğini uygulamadığı için soruşturma açtırsın. Federasyon önce Fenerbahçe forması ile boy boy resim veren başkanının Fenerbahçe taraftarı mı, yoksa yansız bir federasyon başkanı mı olduğuna karar versin. Bugün TFF’nin ne bir inandırıcılığı vardır, ne de yaptırım gücü. Federasyon zaman yitirmeden ligi ertelemek zorundadır. Eğer iddianamenin çıkmasını bekliyorsa iddianamenin de adı üstünde bir iddia metni olduğunu, somut kanıtlar demedi olmadığını anlamalıdır.

Bugün İtalya’da Juventus küme düşürülmüş, Fiorentina ve Napoli gibi kulüpler cezalandırılmış olmalarına rağmen mahkemeleri hala sürmektedir. TFF’nin kendi kurulları vardır, kendi ceza ve disiplin yönetmeliği vardır. Bunlar çerçevesinde kendisi de soruşturma açabilir ve elde ettiği sonuçlar ışığında karar da alabilir. Ama TFF topu yargıya atıyor. Çünkü sorumluluk almak istemiyor. Böylece futbolu içinden çıkması çok zor bir kargaşanın ortasına itiyor.