Mehmet Barlas

Mehmet Barlas

Demirel de sivilleşme yolundaki adımları desteklemelidir...

Demirel de sivilleşme yolundaki adımları desteklemelidir...

Türk demokrasisinin sivilleşmesi yolunda atılan büyük adımlar, farklı çevrelerin değişik yorumlarına konu olmakta.
Açık ve seçik söyleyeyim. Benim bu gelişmeler karşısında ne düşündüğünü en fazla merak ettiğim kişilerin başında Süleyman Demirel geliyor.
Sayın Demirel'in de bildiğini tahmin ettiğim bir fıkra vardır.
Malvarlığı hesap edilemeyecek kadar çok, Karun kadar zengin bir adam ölüm döşeğinde son nefesini verirken oğlunu yanına çağırmış.
Yastığının altından iki zarf çıkartıp, bunları oğluna vermiş.
- Oğlum, bu zarflardan birincisini ben öldükten sonra, ikincisini de ben gömüldükten sonra açacaksın, demiş.
Kısa süre sonra da ölmüş çok zengin adam.
Oğlu hemen birinci zarfı açmış ve içinden çıkan kâğıttaki yazıyı okumuş.
- Oğlum, beni çoraplarımla gömün, diye yazılıymış kâğıtta.

İkinci zarf
Zengin adamın oğlu müftüye gidip, babasının son isteğini ona anlatmış.
Müftü itiraz etmiş.
- İnancımıza göre ölen kişi sadece kefeni ile defnedilir. Ölüyü çorapla gömmek caiz değildir, demiş.
Bunun üzerine adamı kefene sarıp, çorapsız gömmüşler.
Cenaze töreninden sonra zengin adamın oğlu, ikinci zarfı açmış.
Zarftan çıkan kâğıtta şunlar yazılıymış:
- Sevgili oğlum, gördün mü? Öbür dünyaya bir çorap bile götüremedim!..
Bu fıkrayı neden hatırladığıma gelince...

Siyasi zenginlikler
Siyaset hayatındaki kişilerin gerçek zenginlikleri ülkeye yaptıkları hizmetler ve sahip oldukları deneyimlerdir.
Bu açıdan Süleyman Demirel'in Karun kadar zengin olduğunu kolayca söyleyebilirim.
Türkiye coğrafyasının her metrekaresinde onun damgasını taşıyan hizmetler var.
Deneyimler açısından da çok zengin bir siyasetçi Demirel.
Bugün Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sivilleşme ve demokratikleşme yolunda Cumhurbaşkanı Gül ile birlikte verdiği mücadelenin benzerini, geçmişte Süleyman Demirel de verdi.
Dönelim 1973 yılına.

Faruk Gürler krizi
12 Mart 1971'in muhtıralı askeri müdahalesi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Faruk Gürler, Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç'ın görev süresi bitince Genelkurmay Başkanı olmuştu...
Faruk Gürler'in gözü daha da yukarıda, Cumhurbaşkanlığı makamındaydı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın da görev süresi dolduğu için fırsatın ayağına geldiğini hisseden Faruk Gürler Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa ederek, Cumhuriyet Senatosu'na kontenjandan üye olarak girdi.
Ve Cumhurbaşkanı adayı oldu.
İşte bu noktada Süleyman Demirel bu dolaylı darbe girişimine karşı kendi planını uyguladı.
Cumhurbaşkanı seçiminin yapılacağı gün TBMM'nin konuk locaları Gürler'e destek için gelen generallerle doluydu.
Süleyman Demirel TBMM'deki partileri antimilitarist çizgide birleştirdi ve milletvekilleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli, eski Moskova Büyükelçisi ve Kontenjan Senatörü Fahri Korutürk'ü Cumhurbaşkanı seçtiler. "Faruk Gürler Krizi" de böylece gündemden düştü.

Demirel'den beklenen
Türkiye normale döndü.
Demirel bu hamlesiyle 12 Mart askeri rejimini de bitirmişti.
Ben Süleyman Demirel'in siyasi zenginliğinin simgesi olarak bu olayın hatırlanmasını isteyenlerdenim.
Bugün de güncel siyasi hesapların üzerinde son sivilleşme adımlarına destek vermesini bekleyenlerdenim.
Zenginler sonsuz yolculuğa çorapsız çıkabilirler.

Hizmetler unutulmaz
Ama siyasiler demokrasiye yaptıkları katkıları, sonsuz yolculuğa da taşımak ayrıcalığına sahipler.
Bu katkıları benim gibi unutmayan sayısız kişi vardır çünkü.
Mesela Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök emekli olurken "Cumhurbaşkanı adayı olabilir misiniz" diye sorulduğunda "Biz askerlerin önünde Faruk Gürler olayı vardır, bunun nelere mal olacağını çok iyi biliriz" diye cevap vermemiş miydi 1973'ten 34 yıl sonra 2007'de...
Ben Demirel'i 28 Şubat kalıntılarının sözcüsü olarak değil, "Faruk Gürler Krizi"ni söndüren siyasetçi olarak görmek istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Barlas Arşivi