Kemal Kılıçdaroğlu duruyor duruyor, sonra dilinin paçasını sıvayıp kendisine hepten yabancı konulara dalıyor ki, resmen akıllara ziyan!

Ahmet Davudoğlu’nun ziyareti sonrası Esad tanklarını Hama’dan, hani Yunus Emre’nin şiirinde sözünü ettiği “dertli dolap” var ya Kemal Abi, hah işte o dertli dolabın bulunduğu kentten geri çekti. Londra’da Kurulu “Suriye İnsan Hakları İzleme Grubu” adına Rami Abdülrahman, tankların Hama’dan çekildiğini, bunu kent sakinlerinin Türkiye’ye borçlu olduğunu söyledi. Ama biliyorum. Bunlar seni ilgilendirmiyor. Sen, “Biz Baas Rejimi’ne karışmayız!” diyor, her ne kadar kendi partinin dış politika uzmanı Onur Öymen hükümetin mekik diplomasisini övüyorsa da, “arkadaş öyle düşünüyor, biz böyle düşünüyoruz!” buyuruyor ve de hükümeti “Batı’nın taşeronu” olmakla suçluyorsun. Kemal Abi, eğer Türkiye olmasa, Suriye, ikinci bir Libya faciası yaşayacaktı biliyor musun? Obama ikide bir Erdoğan’ı arayarak senin deyiminle “talimat” vermiyor. Washington Post’a göre, “Suriye konusunda dizginler sizin elinizde, diplomatik yollarla Suriye sorununu çözme girişimlerinizi destekliyoruz” diyerek teşekkür ediyor. Ayrıca ne olduğunu galiba pek kestiremediğin “Baas Rejimi” örneğin Dr. Mehmet Öz’ün zayıflama rejimi falan değil! Baas Rejimi, adamı zayıflatmaz, öldürür! “Biz rejimlere karışmayız ama demokrasi gelsin Suriye’ye” açıklamasını sıradan vatandaş yapmaz gözünü sevdiğim! Ha unutmadan, Somali’ye gideceğini söylüyorsun. Başbakan’la aynı gün Mogadişu’da olacakmışsın, yanından ayrılma sakın, hava alanının dışı pek güvenli değil diyorlar! Maazallah başına bir iş gelir; malum millet açlıktan bire kırılıyor! Rejimden falan da söz etme; Somali’de senin anladığın türden rejim mejim değil insanları bir deri bir kemik bırakan çünkü! Hadi iyi yolculuklar!

Kitap var kitap var

Dünyanın en pahallı kitabının değeri 153 milyon euro! Yazarı Thomas Hartmann, adı ise “Görev”. Kitap tam tamına 13 sayfadan oluşuyor, yazımıysa tam 30 yıl almış! Hartmann, kendi kendini, tarihin gelmiş geçmiş “en büyük düşünürü” ilan etmiş. Ve diyor ki, “öyle derin düşünceler var ki bu kitapta, insana kim olduğunu, nereden nereye gittiğini öğretiyor!” İyi de arkadaş, nüfus kağıdıyla pasaport da aynı işlevi yerine getirmiyor mu?

Aslında dünyanın en pahallı kitabı Bill Gates’de. Yazarı Leonardo da Vinci. Adı “Codex Leicester.” Kitapta ünlü sanatçı, bilimle sanat arasındaki bağı anlatıyor ve çizimlerle de bunu kanıtlamaya çabalıyor. Dünyanın en zengin adamı Bill Gates, bu 72 sayfalık kitabı 1994 yılında, bir müzayedede 30.8 milyon dolara almış. Bugünkü değeriyse tam 44 milyon dolar.

Irak’ta bir gün

Sayın Mehmet Özdemir, Nürnberg’ten bir e-posta yollayarak, şöyle demiş: “Aziz Bey. Size bir fıkra da ben ikram ediyorum. Amerikan pragmatizminin boyutlarını anlatıyor:”

“Amerikalılar Irak’ı işgal ettiklerinde akşam saat sekizden sonra sokağa çıkma yasağı uygulamaya başlamışlar. Saat sekizden sonra sokakta dolaşanları vur emri var! Amerikalı iki asker devriye gezerken bakmış bir Iraklı koşar adım yürüyor. Askerlerden biri silahını doğrultup adamı vurmuş. Arkadaşı “Yahu daha saat sekize çeyrek var! Adamı niye vurdun!” diye sormuş. Vuran asker gülmüş: “Ben bu adamın nerede oturduğunu biliyorum. O saat sekize kadar hayatta evine yetişemezdi!”