Terim haklıymış!
Arda gittiğinde Terim küplere binmişti. "Ben bütün oyun planımı Arda'nın üzerine kurmuştum" dedi. Ve bu söylemi dün gece net olarak göründü. Galatasaray'ın en önemli problemi ciddi bir organizatör eksikliği. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Nereye bakacak, kime atacak, kimle 2'ye1'e girecek hepsi belirsiz. Dünyanın önemli takımlarından önemli oyuncular almak iyi ama bunları bir arada oynatabilecek bir oyuncun yoksa büyük problem çekersiniz. Tıpkı dün geceki Galatasaray gibi...
Topla yumuşak oynayabilen, adam eksilten, alıp dönen, aralara atabilen bir oyuncusu yok. 'Selçuk olamaz mı' diye düşünüyorsunuz ama o da bu görevin oyuncusu değil. Hücumu bir türlü destekleyemiyor. Melo iyi oyuncu, dikine de fena oynamıyor lakin onun işi de organizatörlük değil.
Sezon başı bazı şeyleri söylemek için çok erken ama Galatasaray fazla ışık vermiyor. Daha iyi olacağı şüphesiz ancak ciddi anlamda takımda uyum çok eksik. Dün geceye bakıyoruz. Baros hücumda çok yalnız kaldı. Kendisini destekleyen yok. Hele hele ilk devrenin sonlarında yenilen gol Galatasaray için maçı çok zor bir hale getirdi. Muslera çok iyi bir kaleci, kabul ama dün gece yediği gol mutlak bir kaleci hatası. Yumuşak gelen bir topu yatarak elinden kaçırıp takımının gol yemesine neden olursan her kaleci tartışılır.
MELO HAKEME DUA ETSİN
Bizim bildiğimiz Eboue bek oyuncusu. Dün gece ise zaman zaman orta saha zaman zaman da sol kanatta oynadı. Baktığın vakit 'bu oyuncu nasıl Arsenal'de oynamış' diyeceğiniz geliyor. Ujfalusi'ye bakıyorsunuz, fark yaratamıyor. Peki 'Galatasaray efsane bir takım kurdu diyenler' ilerleyen haftalarda ne diyecekler çok merak ediyorum.
Melo, hakem Özgür Yankaya'ya dua etsin, yaptığı hareket görülse oyundan atılabilirdi. İlk devre Belediyeli oyuncunun koluna çarpan topta penaltı yok. Karnından sekip, çarpıyor. İkinci devrede ise bir hava topunda Kazım'ın suratına yapılan darbenin cezası ise faul olmalıydı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.