Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Başka eş başkanlık

Başka eş başkanlık

Pazar günkü yazımda, izin istemiştim sizlerden.

Ama pazar gecesi bir gelişme oldu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gece geç vakit aradı, bir açıklama yaptı, onu sizlerle paylaşmam gerekti.

Pazar günkü "Ne oluyor" başlıklı yazım, Hürriyet'te yayınlanan bir haberin değerlendirmesiyle başlıyordu. Hürriyet'teki haber "Eş Başkan Türkiye" başlığıyla verilmişti ve haberin giriş cümlesi şu şekildeydi:

"11 Eylül olaylarının 10'uncu yıldönümüne iki gün kala köktendinci terörizme karşı yeni bir girişim başlatıldı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton tarafından açıklanan 'Küresel Terörizmle Mücadele Forumu' adlı yeni girişimin eş başkanlığını Amerika ve Türkiye üstlenecek. Clinton'a göre Forum'un en önemli amacı, otoriter rejimlerin pençesinden kurtulan Ortadoğu ülkelerinde köktendinci terörizmin zemin kazanmasını önlemek olacak."

Ben de bu haber üzerine "Ortadoğu'da, bundan sonraki gelişmeleri yönlendirmek üzere BOP'takine benzer, türü yeni bir eş başkanlık mı başlatılıyor" sorusunu sormuştum.

Davutoğlu, bu konuya açıklık getirdi.

Onun verdiği bilgiye göre söz konusu edilen eş başkanlık, bölgedeki gelişmeleri Amerika ile birlikte yönlendirmek için değil, BM bünyesinde gerçekleştirilecek olan "terör"le ilgili bir forumda birlikte yer almak niteliğinde.

Bakan, "Terör bizim de sorunumuz ve onun için terörle ilgili tüm gelişmelerde paydaş olarak yer almayı ana görev telakki ediyoruz" şeklinde konuşuyor.

Bakan, Ortadoğu'daki tüm gelişmeler konusunda Türkiye'nin son derece duyarlı hareket etmesinin ana stratejileri gereği olduğunu ama tüm bunları "Türkiye'nin kendi önceliklerinden yola çıkarak yürüttükleri"ni belirtiyor. Yani yürütülen dış politikanın herhangi bir ülkenin stratejisine endekslenmesi yorumlarını asla kabul etmiyor. Bakanın bu duyarlılığına, CHP Genel Başkanı'nın "taşeron" suçlamasına gösterdiği tepki yansıyor.

Davutoğlu, Ortadoğu'daki duyarlılıklarını anlatırken, Başbakan'ın, Mısır'dan başlayan Ortadoğu gezisine de temas etti ve "Risklerine rağmen Başbakan Mısır'a gidiyor, Libya ile temaslarımız bu hassasiyetle sürüyor" dedi.

Ben, "risk" ifadesine dikkat çektim ve "Toplumda da, Tahrir Meydanı'nda yapılacak bir konuşma için risk kaygısı var" dedim.

Davutoğlu, "risk" kaygısı bulunduğunu belirtti ancak "Başbakan'ın konuşmayı Tahrir Meydanı'nda değil Arap Ligi huzurunda yapacağını" söyledi.

"Ne oluyor" başlıklı yazımda, kuşkusuz başka sorular da vardı. Ve ben yazımda "Bir tek, 'Bu iktidar bu konuda yanlış yapmaz' gibi bir hüsnü zan, o büyük endişeleri nispeten azaltıyor" şeklinde bir şerh düşüyor, yazıyı "Şu soruyu zihnimden atamıyorum: Şu anda dış politikada gerçekten kontrollü bir gidiş var mı? Keşke içimi rahatlatacak daha çok şey bilsem" diye bitiriyordum.

Davutoğlu ile daha geniş bir bilgilendirme için yeni bir buluşmada sözleşerek ayrıldık.

Sayın Bakan'ın gecenin bütün vakitlerinde ayakta olmasına ve özellikle "Ortadoğu'daki misyon" açısından bilgilendirme duyarlılığına teşekkür ediyorum.

Ve yeniden izin istiyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi