Erken öten yazı
Zurnanın zırt dediği yer şurasıdır: İlk üç madde değişecek mi, aynen kalacak mı?
Hani Fenerli kadınları kesmekten unuttuğunuz Anayasa meselesi canım... "Bütün kızlar toplandı" ama bütün milletvekilleri toplanamadı bir türlü.
1 Ekim yaklaşıyor, isterseniz o gün yazayım, daha etkili olur.
Kürtler meclise gelip gelmeyeceklerine henüz karar vermiş değiller, Kandil dağının kovuklarından, "başıbozuk paşası Cemil Paşa'dan" icazet bekliyorlar.
Keşke gelseler... Bazı eski militanları, meşin ceketi sırtlarından çıkarmış, takım elbise giymiş, kravat takmış görmek neşeli olurdu. Hele papyon kravat taksalar bayağı bir "kelebek etkisi" yaratırlar!
Gelseler de gelmeseler de yeni anayasa tartışılmaya başlanacak.
Bu tartışmaya hiç istemediği halde "katılmak zorunda kalacak" CHP ile MHP, ilk üç maddenin değişmemesi için ellerinden geleni yapacaklar...
Bu arada arslan parçası Kürt politikacıları da ikinci maddede yer alan "Atatürk milliyetçiliği" tanımına olumlu ya da olumsuz hiçbir eleştiri getiremeyecekler, çünkü mecliste yoklar.
"Hariçten gazel" atacaklar ama kimse aldırmayacak.
Hoş olurdu, Kemalistler tarafından samanlıkta basılmış "salim arkadaşın" Kemalizm hakkında ne düşündüğünü, okunmayan çarçur gazetelerden değil de meclis kürsüsünden duymak!
Ama arkadaş hem Kemalisttir hem Kürtçü, o kadarcık çelişki de kadı kızında bile bulunur.
İkinci maddenin "demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti" gibi boş laflarını geçiniz, gitse de olur kalsa da. Hiçkimsenin herhangi bir anayasaya "devletimiz antidemokratik, dinci, sınıf ve zümre hegemonyasına dayalı oligarşik ve çağdışı bir saçmalıktır" yazacak hali yok ya!
"Dili Türkçedir" ibaresi, "resmi dili Türkçedir" şeklinde düzeltilecek midir? Yoksa hepten mi kaldırılacaktır? Yoksa hepten mi kalacaktır?
Dördüncü madde kalacak mıdır, dördüncü madde?
Yani ilk üç maddenin "değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez" olması keyfiyeti?
Hani demokratik bir devlettiniz yahu?
Değiştirilmesi teklif edilemeyen kanun maddeleriyle mi hukuk devleti olunuyor?
Fransa Cumhuriyeti, zor kullanmamak, şiddete başvurmamak ve iktidara seçim kazanarak gelmek şartıyla "kralcılara" bile izin veriyor da, bizim demokrasi daha mı ileri?
Başkentin Ankara olup olmamasını da tartışacak değiliz, "pratik" bir önemi yok, başkent değiştirmeye kalksan trilyonlarca lira masrafa girersin...
Ama "prensip" olarak soruyoruz, "değiştirilemez madde" ne demektir?
Evet, iktidar bildiğini okuyacak mıdır, yoksa "uzlaşma" kelimesinin büyüsüne kapılıp CHP ile MHP'ye teslim olacak mıdır?
Anayasada bu can alıcı noktalar değişmeyecekse ne değişecektir, hiçkimsenin umurunda olmayan İl Genel Meclisleri üye sayısı mı?
İsterseniz soruyu çevirip bir de şöyle sorayım: Kürt politikacılarının, kendi dertlerinin dışında, Türkiye'nin bütününe yönelik kaygıları, önerileri var mı?
Var mı? Meclis kürsüsünden duyalım.
Ya da isterseniz Fenerli kızlara bakalım, o da bir memleket meselesi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.