Aziz Üstel

Aziz Üstel

Yolsuzluk batağında Demirtaş ve Diyar AŞ

Yolsuzluk batağında Demirtaş ve Diyar AŞ

Nasname” adlı, Özgür Kürtleri temsil ettiğini söyleyen ve günde ciddi sayıda ziyaret edilen sitedeki haberlere göre BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kardeşi Süleyman Demirtaş, 300 bin TL’lik arabasının arka koltuğuna kurulmuş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan Diyar AŞ’nin bütün ihalelerini devşirmekte.

Ağabeyi Selahattin, yüksek siyasetle uğraşadursun “birader-i canımın içi”, ailenin önlenemez yükselişi için kolları sıvamış. İşte yandaşlığın en güzel örneği! Al Bertold Brecht’in muhteşem oyunu, “Arturo Ui’nin Önlenemez Yükselişi”ini değiştir adını “Demirtaş’ın Önlenemez Yükselişi!” oluversin. Millet, ayağı çıplak başı kabak dolaşsın yörede, siz “Lüküs Hayat” yaşayın! Sonra da özerklik, özgürlük naraları atın!

Bu arada Selahattin Demirtaş’ın kankası Gülten Kışanak ve birkaç BDP’li gölgesinden bile korktukları, Suriye’nin El Muhaberrat’ına ümüğünden bağımlı PKK’nın öldürdüğü dört Kürt kökenli kızımız için düzenlenen başsağlığı toplantısına gitmek isteyince, kızların babaları bunlarla karşılaşmamak için çadırı terk etmiş. Buyurun efendim! Hani “On milyon Kürt bizi destekliyor” palavrasına ne oldu! PKK kan gölünde boğulacak da, bari siz bu arada gümbürtüye gitmeyin! Biliyorsunuz kan çeker... Hem de dibe doğru!

Lastik patlayınca

Adamın lastiği patlar tımarhanenin önünde. Adam söker lastiği ama dört adet bijon yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Olanları tımarhanenin demir parmaklı penceresinden izleyen bir “deli” dayanamayıp seslenir: “Ulan oğlum! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi üç bijonlu olsun. Seni lastikçiye kadar idare eder.” Adam söyleneni yapar ardından da deliye seslenir: “Senin ne işin var tımarhanede?” Gelen yanıt harikadır dostlar: “Biz burada delilikten yatıyoruz kardeş! Salaklıktan değil!”



Bir idamın anatomisi

İdamların en acımasızı, en tüyler ürperteni iki ABD eyaletinde olur hep. Teksas ve Georgia’da. Kanıtlar bile doğru düzgün toplanmaz, hele de öldürülen bir polisse, ilk yakalananın damarına basarlar zehiri. Bunun son örneği Troy Davis adında bir gariban. Önceki gün, başta Papa, Güney Afrika’da yıllarca ırkçılığa karşı savaşmış Desmond Tutu ve ABD eski Başkanı Carter Georgia Valisi’nden rica üstüne rica etmiş durdurun bu vahşeti diye. Kulak asan yok! Her ne kadar dava sırasında Davis’i “Nah işte katil budur!” diye teşhis edenlerin hemen hepsi yanıldıklarını açıklamışlarsa da, DNA, katilin başka biri olabileceğini göstermişse de, Davis’i katletmiş Georgia Eyaleti. Uluslararası Af Örgütü, siyahların hak ve hukukunu savunan NAACP ve BM İnsan Hakları Komisyonu çok uğraşmış Davis’in davasına yeniden bakılsın diye. Şimdi biri bana kalksın ABD Kongresi’nin İnsan Hakları Raporu’ndan söz etsin. O Kongre ki içinde Georgialı temsilciler de var! O Kongre ki Gazze’de olanlara omuz silker! O Kongre Mavi Marmara’da ölenler için tek kelime etmez. O Kongre ki, kendi ülkesindeki en açık seçik insan hakları ihlallerine göz yumar! Demokrasinin beşiğinden eşiğine doğru yatay geçiş yapıyor ABD, George W. Bush’tan bu yana!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi