Fehmi Koru

Fehmi Koru

Tornavidayı tutan yüzler görüldü: Keçi değillermiş...

Tornavidayı tutan yüzler görüldü: Keçi değillermiş...

Büyük Birlik Partisi (BBP) lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun düşen helikopterinin kritik cihazlarını tornavidayla sökenlerin keçiler olmadığını artık biliyoruz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e ulaştırılan görüntüler kamuoyunun da bilgisinde. Görüntüleri izleyen Zaman muhabiri helikoptere ulaşan ekibin ilk yaptığı işin cihazları tornavidayla sökmek olduğunu görmüş...

Üç yıldızlı bir subay bulunuyormuş ekibin başında...

Şimdi size daha önce hiç gündeme gelmemiş bir sorum var: Görüntüler acaba helikopterin kaybolmasından 48 saat sonra mı çekilmiştir?

Daha doğrudan şöyle de sorabilirim: “Tornavidayla cihazı söken ekip helikoptere çok daha önce ulaşmış olamaz mı?”

Uçak ve helikopterlerin hareketlerini takiple görevli devlet kurumları, askeri ve sivil havacılık radarları var... Cep telefonları en yakın baz istasyonuna her an sinyal göndererek sahibinin o an hangi bölgede bulunduğunu belli ediyor.

Hepsini bir tarafa bırakalım, günümüz teknolojisi ‘kayıp’ kavramını kabul etmemizi zorlaştırıyor. Üretici şirketler, hergün kullandığımız cep telefonlarını kaybettiğimiz veya çaldırdığımız taktirde hemen bulmamızı sağlayan programlar geliştirmiş durumdalar. Elinizdeki ‘iPhone’ cihazınıza ‘App Store’dan ‘Find iPhone’ programını indirin; herhangi bir yerden programa girdiğinizde sizin şu anda bulunduğunuz noktaya haritada işaret ettiğini göreceksiniz.

Aynı program her bilgisayarda çalışıyor; kaybettiğiniz telefonu bulmanız an meselesi...

Muhsin Yazıcıoğlu’yla birlikte altı kişi vardı o helikopterde, herbirinin cebinde de en az bir telefon... Düşen helikopterin nerede olduğu buna rağmen iki gün boyunca bulunamadı. Nihayet helikopterin düştüğü bölgenin köylüleri, iki gün önce duydukları şiddetli gürültü istikametine yürüyerek eriştiler enkaza da arayış sonuçlandı.

Köylülerin “Aramanın bölgemizden çok uzak yerlerde yapıldığını resmi ağızlardan işitmemiz bizi iki gün geciktirdi” dediğini herhalde unutmuş olamayız.

İki gün çok uzun bir zaman...

Yukarıda dile getirdiğim kuşkuma bir de bu gerçekler ışığında bakın...

ABD’de uçak ve helikopter kazalarında hayatlarını kaybeden pek çok politikacı var (1991 ve 2010 arasında tam 11 kişi). 2000 seçiminde elektronik sayım makinalarıyla oynayarak Bush’un kazanmasını sağladığı ileri sürülen Michael Connell gibiler hesaba katılırsa bu sayı çok daha artar. Başka ülkelerin havacılık tarihinde de tek veya çok sayıda can alan kuşkulu kazalara rastlanıyor.

Türkiye’nin ilk siyasi uçak kazası kurbanı olmadığı için de (Ondan önce Org. Eşref Bitlis kuşkulu bir kazada hayatını kaybetmişti çünkü), BBP lideri Yazıcıoğlu’nun başına gelenden kuşku duymak ve son zamanlarda su yüzüne vuran kazayla ilgili tuhaflıkların peşine düşmek şart. Sadece onun başına geleni doğru tanımlamak açısından değil, bunu bir siyasi suikast yöntemi olarak kullanmayı akıllarından geçirenleri caydırmak için de...

Hepinizin zihnine başka soruların da çengel attığını biliyorum; yerinde ve önemli soruların... Ancak isterseniz sorularımızı teker teker yöneltelim. İlk soru benden: “Acaba ellerinde tornavidayla koşanlar köylülerden önce mi, sonra mı enkaza ulaştılar?”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fehmi Koru Arşivi