Aziz Üstel

Aziz Üstel

Alman vakıfları ve belediyeler

Alman vakıfları ve belediyeler

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Alman vakıfları aracılığıyla CHP’li ve BDP’li belediyelerin PKK’ya para aktardığı yolunda Başbakan Erdoğan’ın söylemine, başbakanı arayıp konuyu görüşeceğini, bilgi alacağını söyleyeceği yerde “CHP’li belediyeler üzerinde iş yapmasınlar diye büyük bir baskı var” diyor ve o saat konuyu polemik, yani safsata batağına çekiyor. Eğer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden söz ediyorsa Sayın Kılıçdaroğlu, İzmirli kahkahalarla güler! Efendim, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun “Türkiye’de borcu olmayan, bankada parası bulunan tek belediye biziz” lafı İzmirli’yi çileden çıkarmış! Keşke Kocaoğlu “İzmir’i baştan aşağı yeniledik, kentsel dönüşüm projeleri sürüyor. Borcumuz çok ama üstesinden geleceğiz!” deseydi. Biraz olsun Narlıdere’den, Karşıyaka’dan örnek alsaydı! Kimin umurunda belediyenin bankada parası varmış yokmuş. İnsanlar hizmet bekliyor hizmet beyefendi!

Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay İzmir’e gelinceye kadar, umut İzmir’i terk etmişti. Yahu koskoca caddelerde açılan deliklere hala arabalar düşüyor arabalar! Yıldırım’ın başlattığı İzmir-Manisa tünelini, Konak’ı Karşıyaka’ya bağlayacak denizaltı geçitini durdurmak için, belediyenin candaşları yani meslek odaları mahkemeye gitmeye hazırlanıyor ama İzmir’in bir harabe ve gecekondu kenti olmasını umursamıyor! İzmir’e otel mi yapılacak? Mahkeme! Üst geçit mi; mahkeme! Çivi mi, çakılacak; mahkeme! Belediye ve candaşlar size bir şeyin nasıl yapılamayacağını ya da olamayacağını çok güzel anlatıyorlar. Nasıl yapılacağı konusundaysa hiçbir fikirleri yok, hükümeti suçlamaktan öte. Kimse baskı kurmuyor iş yapmasınlar diye Sayın Kılıçdaroğlu; iş yapmayı bilmiyorlar, candaşların onayını almadan da kıpırdayamıyorlar o kadar!

Arınç: Şike yasası değişmesin

Bülent Arınç doğruyu, gözünü kırpmadan söylüyor. Adına Kulüpler Birliği denen, içindeki üyelerin yarısı şike soruşturmasına uğramış kuruluşun, Sporda Şiddet Yasası’nda değişiklik istemini elinin tersiyle istiyor. “Biz bu kanunun altından kalkamayız düşüncesi kulüp yönetimlerinin acz içinde olduğunu gösteriyor. Hiçbir kulüp birkaç taraftarın esiri değildir.” Yerden göğe kadar haklı. Futbol sahada oynanır, sonuç sahada alınır, masa başında değil. Bu yasa Türk futbolunu kurtaracak yasadır; çiğneyen de cezasını çekecektir!

Yasal düzenleme yok başörtüsü yasağına devam

Hükümet açıklamış; YÖK Başkanı açıklamış ama hala yasal düzenleme olmadığından kimi üniversitelerde başörtüsü yasağı, rektörlerle hocaların insafına kalmış. Hoca başörtüsüne karşıysa, öğrenciyi derse almıyor. Örneğin Ankara’daki ODTÜ, Hacettepe, Gazi ve Atılım üniversitelerinde başörtülü kızlar kayıt yaptırıyor, kampüste dolaşabiliyor ama derse girip girmemeleri hocalara bağlı. Derse devam etmek için direnenlereyse bu durumun (!) açıklanmayan staj notlarına yansıtılacağı söyleniyor açık açık. Yeter artık birader! “Başörtüsü siyasi bir simgedir—Türkiye’yi İran’a dönüştürmek istiyorlar!” diyen yarı aydınlara dur demek için yapın şu yasal düzenlemeyi biran önce!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi