”Niye?” diye sorardım, “Niye bu arkadaşların darbe soruşturmalarının altını boşaltmak dışında bir dertleri yok?”

Niyesini hâlâ bilmiyorum.

Dün, Oda TV soruşturmasını yürüten savcı hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar.

Hadi bunu yapsınlar...

Yargı sisteminin sağlıklı işlemesi için, bu nevi girişimler (yani siyasetçi ilgisi ve müdahalesi) gereklidir.

Fakat, CHP’nin ilgisi “girişimle” sınırlı değil.

Bu davanın tarafı, mağduru, hatta avukatı gibi davranıyorlar.

Sanıkların bilgisayarına virüsle gönderildiği ileri sürülen “belge”yle ilgili parlamento çapında bir çalışma başlattılar... Bilirkişi heyetinin bile yekten “Virüs yoluyla gelmiştir” diyemediği belge hakkında öyle laflar ediyorlar, öyle spekülatif yorumlar yapıyorlar ki...

Sanki ortada bir suç şüphesi yok...

Sanki “sanık” mevkiindeki arkadaşlar, sırf “gazeteciliklerinden” dolayı içerideler...

Sanki “kaya gibi adam”, sırf kaya gibi olduğu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifade ettiği kitaplar yazdığı için tutuklu bulunuyor.

Sanki basından kimi yazarlara karşı “sistematik itibarsızlaştırma” kampanyaları yürütülmedi...

Sanki hem ağzı, hem ahlakı, hem vicdanı bozuk bir “müntesip”, şef konumundaki şahsı arayıp, “İsmail’in anasını...” diye saydırmadı...

Sanki bu “anasını...” telefonundan sonra, çetenin sair üyeleri İsmail konusunda harekete geçmedi.

Sanki herkes sütten çıkma ak kaşık.

Hadi bunlar tevatürdür, iddiadır, muhayyel suç isnatlarıdır...

Halk TV pazarlığı ne oluyor o zaman?

Bu “pazarlık” çerçevesinde yürütülen “çalışmalar” ve “baş döndürücü görüşme trafiği” nedir?

Baykal’a komplo girişimleri nedir?

“Büyük balık” nedir?

Büyük balığı getireceğini söyleyen hanımefendi hangi siyasi parti lideriyle görüşmüştür?

Bu görüşmede hangi “hususi konular” ele alınmıştır?

Hoca kimdir?

Hoca kod adlı bilim adamımın Kılıçdaroğlu hakkındaki öngörüsü ve değerlendirmeleri hakkında CHP’li arkadaşlar ne düşünüyor? Gerçekten de CHP’de Hoca’nın dedikleri mi oluyor?

Ergenekon sanıklarını milletvekili adayı gösterme fikri nerden çıkmıştır?

Fikir babası olan bilim adamının terör (yani “Hoca”nın) örgütleriyle teşrik-i mesaisini nasıl açıklıyorlar?

Soru çok...

Fakat CHP’li arkadaşlar, CHP’nin içişlerini de ilgilendiren ve “Baykal’a komplo” iddialarını güçlendiren bu sorular (iddialar) yokmuş gibi davranmayı tercih ediyor.

Ben de “Niye?” diye soruyorum.

Niye CHP, bir “iktidar programı” çerçevesinde fikir üretmiyor, kendisini gerçek bir parti kılacak işlerle uğraşmıyor da, yürümekte olan davaların tekerine çomak sokuyor?

Niye?

Bu “Niye?” sorusu, genç gazeteci Erkan Acar’ın da kafasını kurcalamış olacak ki, oturup Oda TV davasının tüm safahatını araştırmış ve elde ettiği bulguları “kitap” haline getirmiş.

Kitabın ismi, “Karanlık Oda...”

Ben çok yararlandım, açık söyleyeyim... Kafamdaki bazı sorulara cevaplar buldum.

Bu cevaplar, “siyasi geleceğimizi” de ilgilendiriyor.

Ergenekon örgütünün medya yapılanmasını ve CHP’lilerin “kaya gibi adam” tutkusunun nerden kaynaklandığını merak ediyorsanız, bu kitabı mutlaka okumalısınız...

CHP’ye oy verenlerin de okumasında yarar var...