Papandreu genelkurmay başkanını ve bütün kuvvet komutanlarını bir çırpıda yürütüverdi, toplam on altı general...
Rivayet muhtelif: Bunların darbe hazırlığı içinde oldukları ve CIA'nın Yunan hükümetini uyardığı söylentisi var, hatta bugün itibarıyla bir muhtıra bekleniyormuş...
Eskiden darbeyi bizzat kendisi düzenleyen CIA, şimdi artık darbecileri ihbar ediyor! (Türkiye'de de böyle olduğu tahmin edilmektedir.)
Başbakanın "şimdi değil ama yakın bir gelecekte yapabilirler" endişesiyle tedbir aldığını söyleyen var... Başbakan da "görev süreleri zaten dolmuştu, daha önce değiştirecektim ama ekonomik sorunlarla uğraşmaktan bu konuya eğilememiştim" diyerek ortalığı yatıştırmaya çalışıyor.
Bir kısım Yunan basınına göre bunlarda da Ergenekon benzeri bir örgütlenme, yani soğuk savaş döneminden kalma kontrgerilla örgütünün kalıntıları varmış!... (Adı ne acaba, Olympos falan mı, maksat dağ olsun...)
Günümüzde, hem de bir Avrupa Birliği üyesinde darbe ha?
AB'nin "aday ülkesinde" bile yapılamıyor da, asıl üyesinde nasıl yapılacak?
Geceyarısı görevden alındılar.
Demirel'in gündüz gözüyle beceremediği şey yani.
Ama Papandreu, Demirel gibi "ben çuvalladım, asker gelsin ortalığı toparlasın" beklentisi içinde değil ki... Avro'dan da çıkacak ama bunu halka sormayı tercih ediyor. Ya bugün güvenoyu alamayıp hükümeti mecliste bırakacak ya da referandumda "hayır" çıkınca (bu kesin gibi) erken seçime gidip yenilerek sandıkta bırakacak.
Ama sivil muhalefete bırakacak, askere değil.
Asker gelseydi ne olurdu?
Yunanistan, AB'den hemen kovulurdu. Bunun üzerine o da hemen avroyu bırakır, drahmiye dönerdi. Ama hiçbir şey çözülmüş olmazdı.
Çünkü dış borçlar avro üzerinden...
Bir şekilde avroyla ödeyeceksin.
Ya da konkordato ilan edeceksin, hiç ödemeyeceksin.
Birçok Fransız ve Alman bankası batacak.
Bunu yanına bırakırlar mı?
Atina'nın göbeğinde, tıpkı Osmanlı'nınki gibi bir "Düyun-u Umumiye" yönetimi kurulur, Yunanistan'ın örneğin bütün turizm gelirlerine falan, diyelim on yıllığına, yirmi yıllığına el koyar mı?
Darbe hiçbir derde deva değil.
Yunan faşistleri, Türk kardeşlerinin başlarına gelenlerden ibret almalılar.
Bizimkiler, "sebeb-i hayatları ve sebeb-i mevcudiyetleri" Amerika'nın elini ısırmaya kalktılar.
NATO'dan çıkacaklar, Rusya'yla ittifak kuracaklardı. (Hindistan ve Çin'le de kuracaklardı ama ne hikmetse Hindistan ve Çin'de hiçkimsenin bundan haberi yoktu.) Hatta bu Kemalist arslan parçaları, şeriatçı İran'la bile ittifak kurmaya hazırdılar!
Şimdi canlarını kurtarmaya çalışıyorlar. Oysa, Türkiye'de NATO'dan çıkmaya kalkana ne tür bir bedel ödetildiğini çok iyi bilmeleri gerekirdi, çünkü o bedelin tetikçiliğini yakın tarihte bizzat kendileri yapmışlardı!
Yunan komutanı da aklı sıra darbe yapacak, Avrupa Birliği'nin yükümlülüklerinden bir çırpıda kurtulacak... George W.
Bush bile yememişti de, Obama mı yiyecek, Sarkozy mi, Merkel mi?
Yunanistan, gereksiz ve yanlış yere girdiği, varlığıyla ve sorunlarıyla huzursuz ettiği AB'nin para sisteminden yakın zamanda elbette çıkacaktır ama "namusuyla" çıkacaktır.
Keşke doksan yıl önce Anadolu'dan da öyle çekilmeyi bilseydi de onca kan dökülmeseydi.
Not: Yazı, Yunanistan'da referandumun iptal edilmesinden önce yazılmıştır.