Galatasaray’ın Sivasspor karşısında çok rahat bir galibiyet alacağını bekleyenler, yanıldı. Rıza Çalımbay yönetimindeki Sivas, 2 hafta önce Fener’i yenerek, tehlikeli bir takım olduğunu kanıtlamıştı. Bunun bilincinde olan Terim, eksikleri de göz önüne alarak, farklı bir takım sürdü sahaya. Galatasaray’da sezon başından beri en çok tartışılan şeylerden biri sistem. “Bu takım tek forvetle mi, çitf forvetle mi oynamalı” konusu gündemden düşmüyor. Fatih Hoca, maça Baros-Elmander ikilisiyle başlayarak, öncelikli hedefinin rakibini durdurmak değil, gol atmak olduğunu kanıtladı.

Ancak Galatasaray’ın handikapı, orta alanda hamallığı üstlenen Felipe Melo gibi bir yıldızın olmamasıydı. Brezilyalı oyuncunun yokluğunda orta alan haddinden fazla boş kalıp, çok top kaybetti. Buna rağmen, ilk yarının son dakikalarında Engin Baytar ile öne geçti. Burada, Engin’e bir parantez açmak lazım. Bu çocuk, çok yetenekli. Ancak pimi çekilmiş bir el bombası gibi dolaşıyor sahada. Trabzon’dayken Şenol Hoca başa çıkamamıştı. Herkes “Galatasaray’da ne yapacak acaba?” sorusunu sorarken, dün patlayıverdi! Skor tam 2-1 olmuş ve maç kritik bir hal almışken, sinirlenip rakip kaleciye kafa atarak, Galatasaray’ı 10 kişi bırakması, kabul edilebilir bir şey değildi.

Üstüne üstlük, “soğuk” İsveçli Elmander de dün akşam ona uydu. Bu kadar sinir, bu kadar gerginlik, Fener derbisinde olsa, Galatasaray 6 kişi kalırdı ve maç iptal edilirdi! Bir de Baros için bir şeyler söylemek lazım. Takımın en önemli golcüsü olduğunu bir kez daha kanıtladı ama, her pozisyonda yerde kalması, klasına yakışmadı. Ama ne yaptı etti, sonunda penaltıyı aldı; golünü de attı.

Ligde 12. maçını oynadı Galatasaray ama hala yolunda gitmeyen şeyler var. Takım yoluna kör-topal devam ediyor. Bakalım nereye kadar gidecek?