Ya Cornu yalan söylüyor ya da...
Pazartesi gecesi Beyaz TV'de "Fenerbahçe'yekomplo kuruldu" dedim. Sonra da "Ya UEFA Başmüfettişi Cornu ya da Arıboğan ve Helvacı yalan söylüyorlar" diye devam ettim. Ama Türkiye Futbol Federasyonu bana utanmadan iftiracı damgasını vuruverdi.
TFF'ye göre benim anlattıklarım tamamen hayal mahsulüymüş... İstanbul'daki görüşmede Cornu ile Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı arasında hiçbir bilgi alışverişi olmamış... Dosyada gizlilik varmış...
Etik Kurulu'nun raporunu sadece Başkan Mehmet Ali Aydınlar bilirmiş... Dün Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç konuşurken hepsinin suratlarını görmeyi çok isterdim. Ali Koç, hem UEFA'nın hem Fenerbahçe'nin hem de TFF'nin elinde bulunan, CAS'a sunulmuş belgeyi açıkladı. Pierre Cornu'nun ifadeleri dehşete düşürür cinsten. Hem de benim Beyaz TV'de söylediklerimle birebir örtüşüyor. Cornu ne demiş? "İstanbul'a gittim. Savcı hiçbir şey söylemedi." Tabii ki söylemeyecek. Çünkü Savcı Mehmet Berk sorumlu bir hukuk adamı. Üstelik de bir vatansever.
Peki sonra ne olmuş? UEFA Başmüfettişi Cornu'nun açıklamalarına göre Arıboğan ve Helvacı ile özel bir görüşme yapmışlar. Bu görüşmede Cornu "Durum nedir?" diye sormuş. Yine Cornu'nun ifadesine göre, TFF'nin iki yetkilisi kendisine Fenerbahçe'nin şike yaptığının çok açık olduğunu ama Beşiktaş ve Trabzonspor'un muallak olduğunu ifade etmişler. Ve Cornu, yani yılların hukukçusu can alıcı son soruyu sormuş: "Yüzde 1 de olsa, Fenerbahçe'nin aklanma şansı yok mu?" Çünkü o da adam kere adam... Çünkü o da yıllarını İsviçre hukuğuna adamış. Sorunun güzelliğine bakın: "Fenerbahçe'nin yüzde 1 de olsa aklanma şansı yok mudur?" Arıboğan ve Helvacı'dan "Hayır" yanıtını alıp ülkesine dönmüş.
TFF yetkilileri, çok iyi bilmeli ki, yukarıdaki cümleler Cornu'ya ait ve resmen CAS'a sunulmuş. Hani deliller gizliydi? Hani Etik Kurulu raporu Mehmet Ali Aydınlar dışında kimse tarafından bilinmiyordu? Hani masumiyet karinesi vardı? Hani sizler vatanseverdiniz?
Beyler! Cin olmadan şeytan çarpmaya kalktınız. Ve üstelik hiç İngilizce bilmeyen Mehmet Ali Aydınlar'ı da doğru yapılıp yapılmadığı tartışılabilecek tercümelerle işin içine çektiniz. Ama çok önemli iki şeyi unuttunuz. Cornu, İsviçre'de mafya ve kara para operasyonlarıyla mücadele eden bir savcıyken sizler ya hukuk fakültesinde okuyordunuz, ya da kısa şortla basketbol oynuyordunuz. Ondan sonra da utanmadan bana "Yalancı" diyorsunuz.
BÜYÜK KUMPAS
Artık düz mantığı çalıştırma zamanı geldi. Ya Cornu yalancının önde gideni ya da siz hem yalancı hem de bu ülkenin futboluna ihanet etmiş insanlarsınız. Daha da önemlisi eğer siz yalancıysanız bu ülkenin hukuk sistemini manipüle etmiş, masumiyet karinesini çiğnemiş kişiler olarak tarihe geçersiniz. Ali Koç'un dünkü açıklamaları yenilir yutulur gibi değil. Hem Fenerbahçe'ye hem de Aydınlar'a büyük kumpas yapıldığını haftalardır dile getiriyorum. Ama dün takke düştü. Ve kel göründü. Kel, Başmüfettiş Cornu mu yoksa sizler misiniz, bilemem. Ama bildiğim bir şey var ki; o koltukta oturmanız hem size hem de Türk futboluna büyük zarar verecek gibi görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.