Fernandes aldı
İLK 45 dakikalar bittiğinde Beşiktaş'ta büyük bir rahatsızlık vardı. Zira İnönü'de mağluplar, Dinamo Kiev de kendi sahasında iki farklı galipti. Tüm Beşiktaşlılar, "Yüzdük yüzdük; acaba kuyruğunda mı kaybedeceğiz?" derlerken sahada gerçek bir Beşiktaşlı, yani Fernandes vardı.
İlk yarıya bakıyoruz. Beşiktaş, düşük tempoyla oynayıp rakibinin ekmeğine bal sürüyordu. Sağ kanatta biraz Hilbert gidip geliyor ama istediği pasları alamıyordu. Yedek takımla gelmiş Stoke, ilk yarıda Beşiktaş'ın üzerine üç defa geldi; biri gol oldu, diğer ikisi de gol kadar önemli pozisyonlardı.
Her şey, 58. dakikada değişiverdi. Maç boyu mücadele eden, arayış içinde olan Fernandes, Almeida'ya öyle bir pas attı ki, bu pasla kaleciyle karşı karşıya kalan Almeida'ya çok net bir penaltı yapıldı. Bu penaltı sadece golü değil, rakibi de 10 kişi bırakan kırmızı kartı getiriverdi. Beşiktaş, Avrupa'da Mart ayında yoluna devam edecekse Fernandes'e ve bu penaltı pozisyonuna çok şey borçlu. Bu golden sonra zaten sahada bir Beşiktaş resitali vardı. Mustafa Pektemek harika bir gol attı. Edu'nunkiyse belki de Avrupa'da gecenin golüydü.
Beşiktaş, her zaman bu kadar şanslı mı olur, onu bilemiyoruz. Zira Stoke City neredeyse tamamen yedeklerden kurulu bir takımla İstanbul'a gelmiş. Üstelik kulübede sadece dört yedek oyuncuları vardı. Ama biraz şanslı olsalar ilk yarıda Beşiktaş'ı üç yapabilirlerdi. Egemen Korkmaz iyi oyuncu; fedakar; çabuk ama çok hata yapıyor. Her zaman böyle şanslı olmazlar. Ya da 90 dakika direncini düşürmeyen Fernandes'i bir daha bulamayabilirler.
Türk futbolu, şike nedeniyle büyük bir kaos yaşarken Avrupa'da iki takımımızın da devam etmesi yarınlar için çok umut verici.
POLONYALI HAKEM YÜKSELİR
Maçın Polonyalı hakemi ufak tefek ve çocuk gibi. Ama göreceksiniz, bakın; ilerleyen yıllarda Avrupa'da çok önemli yerlere gelecek. Hem çok zeki hem de futbolu çok iyi biliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.