İzmir suikastinin sözde elebaşısı Kara Kemal Bey
İttihatçıların Küçük Efendisi (Büyük Efendi Talat Paşadır) Kara Kemal Bey, İstiklal Mahkemesi savcısı Necip Ali tarafından Atatürke yönelik İzmir suikastı girişiminin bir numarası olarak belirtilmişti, üç beş saat içinde yazılan ya da yazdırılan iddianamede. Aslında Kara Kemalin suikastten haberi bile yoktur, suikast girişiminin olacağı gün öğrenir ama kendisinin mutlaka suçlanacağını kestirebildiğinden evini terk edip kaçmaya başladığını anlatır Kemal Tahir, Kurt Kanunu adlı kitabında. Kara Kemal, Ocak 1923te, yani İzmir suikastı girişiminden üç yıl önce Gaziyle İzmitte buluşur. Buluşma isteği kendisinden gelir. Ve Gaziye artık siyasetle hiçbir biçimde ilgilenmeyeceğini söyler. Gazi, İttihatçıları son bir kez toplayıp, hepsinin Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti çatısı altında toplanmaya ikna etmesini söyler Küçük Efendiye. Ve 12-13 Nisan 1923te son İttihat ve Terakki Kongresi İstanbulda toplanır, Temmuz 1923te yapılacak seçimlere katılmama, Mustafa Kemalin adaylarını destekleme kararı aldırtır Kara Kemal. Sonradan, Gazinin onayı ve de arkadaşlarının ısrarları sonucu Terakkiperver Cumhuriyet
Fırkasını destekler bir dönem. Ama siyasetten elini eteğini çekme konusunda kararlıdır.
Kara Kemalin asıl suçu İzmir suikastıyla ilgili değildir elbet. Suçu, Tanzimatın en büyük eksiğinin ekonomiden anlamayan kişilerce yönetilen bir süreç olduğunu anlaması Cumhuriyetin de aynı tuzağa düşmek üzere olduğunu kavramasıdır. Bunun üzerine Türk ve Müslüman bir orta sınıf kurmak bir tür Anadolu Kaplanları yaratmak için kolları sıvar; sigorta şirketi kurmak, balık halini örgütlemek, banka hatta bankalar kurmak için çalışır. İttihatçıların içinde ekonomiden tek anlayan Cavit Beyin bütün ülkeyi gezerek Müslümanlara nasıl ekonomi ve maliye dersleri verdiğini bilir. Cavit Beyle sık sık görüşür; ortak konuları İstiklal Mahkemesinin öne sürdüğü gibi Gaziye suikast değil azınlıkların egemenliğindeki ekonomide Türk ve Müslüman bir seçenek oluşturmaktır. Ancak hükümet burjuva sınıfının dizginlerini kendi elinde toplamak ve tutmak istemektedir.
Kara Kemal Bey amacına, Cavit Bey gibi, ulaşamaz, yakalanacağını anlar ve İstiklal Mahkemesinde maskara olmaktansa şakağına bir kurşun sıkmayı yeğler. Cavit Bey de akıllara ziyan bir haksızlık sonucu 26 Ağustos 1926de idam edilir. Böylece Anadolu Kapanlarının ortaya çıkması atmış küsur yıl ertelenir! İstiklal Mahkemelerinin adaleti böyle tecelli eder işte!
Kenan Evrenin adaleti
Anarşiyi durdurmak için var gücümüzle yüklenmiş bulunuyoruz! Meclisin idam kararlarını onaylamaması 12 Eylülden önce anarşiyi çok şımartmıştı. Bizse idamları onaylamaya karar verdik. (Aferin! Yaşa Varol sesleri yalakalardan gelir) Kararı kesinle şen bir sağcıyı (M. Pehlivanoğlu) bir de solcuyu (N. Adalı) bugün astılar! Konsey taraf tutuyor demesinler diye bir sağcı bir de solcu seçilsin istedim.
İşte size bir diktatörün açıklamaları. Bunun yanında Kel Alinin İstiklal Mahkemeleri kaç para ki! (Kaynak: Kenan Evrenin Yazılmamış Anıları. Baskın Oran. Haziran 1989)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.