Yakın tarihin sayfalarından
Alaeddin Yavaşçadan öğrenip dün burada anlattığım anekdotu dostlarla paylaştığımda, masa sakinlerinden Nail Keçili Benim babam da o gün oradaydı dedi. Adnan Menderes her salı İstanbula gelir, dostlar meclisine katılırmış; bazen sözlü bazen sazlı dostlar meclisine...
Nail Bey şunları anlattı: Çocuktum, aralarında dolaşırdım. En çok da kokularını hatırlıyorum. 38 derece sıcakta bile lavanta kokardı Adnan Bey... Meclise katılanlar genellikle babam gibi DPliler olurdu, ama çok kere CHPli önemli simaları da birarada tartışırken veya eğlenirken gördüğümü hatırlıyorum.
Kıbrıs sorunu çıktığında, konuyu en iyi bilen anayasa profesörü diye en yakın adamı Nihat Erimi İsmet İnönüden ödünç aldığını biliyorum Menderesin...
Dün Alaeddin Yavaşçadan aktardığım anekdotta değinmeden geçtiğim bir nokta daha vardı. DPnin kurucu kadrosunu İstanbulda biraraya getiren sadece musiki ziyafeti değildi; bir bayan CHP milletvekilinin partisinden ayrılıp DPye geçme niyetiydi... Kadın niyetini kuruculardan Refik Koraltana bildirmiş, o da Bizimkileri toplayayım, en iyisi ne istediğini kendin anlat demiş...
Parti büyükleri biraraya geldiğinde önce DPye geçmek isteyen CHP milletvekili derdini anlatmış. Genç ve bilgili olduğunu, bunu iktidarın emrine vermek istediğini, aksi halde seçimden güçsüz çıkan muhalefet partisinde köhneleşeceğini söylemiş. Anlattıkları Celal Bayar, Refik Koraltan ve Fuat Köprülünün aklına yatmış... Ancak, Adnan Menderes, Sizler benim ağabeylerimsiniz, itirazcı görünmek istemem diye başladığı konuşmasında demokrasilerde muhalefetin en az iktidar kadar önemli olduğunu vurguladıktan sonra, Bu kardeşimiz bilgi ve becerilerini kendisini Meclise getiren partisinin emrine versin; ona CHPde ihtiyaç var demiş...
Hak vermişler ve kadın milletvekilinin parti değiştirmesine engel olmuşlar.
Türkiyede modern anlamda reklamcılığın duayeni sayılan Nail Keçilinin mensup olduğu aile olağanüstü ilginç. Baba tarafından İttihatçı, anne tarafından Hanedandan... Büyükbabası Yenibahçeli Nail ile amcası Yenibahçeli Şükrü İstiklal Savaşının önemli unsurlarından... Önceki akşam, Benim babam (Nadir Keçili) DPden, anne tarafımdan dedem (Nasuhi Baydar) CHPden milletvekiliydi dedi.
Bu arada dün adını Mithat Dülger diye yazdığım dönemin Ziraat Bankası Genel Müdürünün soyadını Dülge olarak düzeltti Nail Bey...
Yenibahçeli Şükrü Bey Mecliste muhaliflerden oluşan 2. Grup üyesiymiş. Ailenin yakınlarından Burhan Oğuz Yaşadıklarım-Dinlediklerim adını koyduğu anılarında Şükrü Beyin sırf mücadele arkadaşları orada diye muhalif kaldığını, buna rağmen kelleyi zor kurtardığını yazıyor. İzmir Suikastı sırasında Şükrü Beyi de tutuklamışlar; ağabeyi Nail Bey ziyaretine gelmiş, Bunların ne yapacağı belli olmaz Şükrü, seni kaçıralım teklifinde bulunmuş. Şükrü Bey İstiklâl Mahkemesi Başkanı Ali Çetinkaya ile dostluğuna güveniyormuş, teklifi reddetmiş...
Nitekim Ali Çetinkaya salıvermiş cesareti ve silâhşorluğuyla ünlü Şükrü Beyi; birkaç gün sonra kardeşi Nail Bey tutuklanmış... Yargılama sonunda da idam edilmiş Yenibahçeli Nail... Atatürkün önüne getirilen idamlıklar listesinde onun adının da bulunduğu anlaşılıyor...
İdamlıklar listesini onaylama baskısı yapan İsmet İnönüyle yıldızlarının barışmadığı anlaşılıyor Yenibahçeli Şükrünün... Yaşar Semiz ve Ömer Akdağ adlı araştırmacılar tarafından yayımlanan anılarında (Çizgi Kitabevi Yayınları), Şükrü Bey, Mustafa Kemal Paşanın yanında savaşmak üzere Anadoluya geçelim teklifine, İsmet Paşanın istihza ve istihfaf ile karşıladığını özellikle belirtiyor (s. 54).
Anne tarafından atalarının Kanuninin oğlu Şehzade Mehmete kadar gittiği iddiasında Nail Keçili. Elinde orijinal bir şecere varmış... Ne alâka? demeyin, özellikle şu günlerde Muhteşem Yüzyıl dizisinde anlatılanların iyice çizgi dışına yönelmesi atalarına hakaret hissi tattırıyor Nail Beye. Bir internet sitesinde köşesi var, oraya yansıttığı itiraz dinlenmezse işi yargıya taşımak niyetinde...
Bu akşam 24te Alaeddin Yavaşçalı Bizden Nağmeler programını izlemeyi unutmayın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.