Engin Ardıç

Engin Ardıç

Yok, yarın, yavaş yavaş, yarım yamalak

Yok, yarın, yavaş yavaş, yarım yamalak

Hangi Amerikalı'ydı o, "Türkiye'yi dört kelimeyle tanımla" demişler, Türkçe cevap vermiş: Yok... Yarın... Yavaş yavaş...
İzninizle iki "y" de ben ekleyeceğim:
Yarım yamalak.
Baksanıza, Fransız'ın bir çırpıda yapıverdiği liberal devrim bile bizde yıllara yayılıyor, Türk usulü... Mehter adımıyla iki adım gidiyor, duruyor, bir adım geri basıyoruz.
Atatürk bile "pozitivist bürokrat devrimini" on beş yıla yaymamış mıydı canım?
Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bırakmayan "19 Mayıs faşist şenlikleri" nihayet kaldırılmış. (Yasaklanmış değil, çarpıtmayın.)
Kimsenin hakkını yemeyelim, elbette bizim şenlikler Mussolini İtalyası'nın şenliklerinden farklıydı: Bizde hiç olmazsa erkek çocukların eline tahta tüfek vermiyorlardı.
Onun yerine tahta sopa veriyorlardı, kızlara da çember... (Ne kadar simgesel ve de erotik ve de alafortanfonik bir uygulama!)
Bilmez miyim, 19 Mayıs 1967 günü benim de elimde vardı o sopadan.
Fizikten çakmam kesinleştiği için genel not ortalamamı yükseltmek amacıyla beden eğitimi hocamız Hızlı Nedim'in teklif ettiği rüşveti kabul etmiş, şenliklere yazılmıştım. (Kimse yanaşmıyor, herkes yan çiziyor, kaçmaya bakıyordu. Nedim Hoca "gönüllü katılana kafadan 10 vereceğim" demişti de ancak öyle adam toplayabilmişti. Vallahi ne kadar heyecan yaratıyormuş 19 Mayıs!)
Kızların bacağı ne kadar açılırsa da hamşo basın bunu o kadar ilericilik sayıyordu... (Leblebiyle rakı içmek gibi.)
Daha sonraları komünist Bulgaristan'dan uzman getirtilmiş ve tribünlerde "pankartlarla resim çizme" numaraları öğrenilmiş, uygulanmıştı (Todor Jivkov değil de Atatürk tabii.)
19 Mayıs gösterileri, bütün o uygun adım yürümeler, piramit yapmalar falan, illerde kaldırılmış ama Ankara'da kalmış. Diğer illerde yalnızca okullarda kutlanacakmış (lise bahçesinde faşizm serbest), ama başkentte gene stadyumda.
Vallahi bu, İlker Paşa'yı içeri atıp Çevik Paşa'yı atmamaya benziyor biraz...
Ya da isterseniz, okullarda üniformanın kaldırılıp kaldırılmaması için "çalıştay" kurup topu encümene atmaya.
Kendilerine Atatürkçü süsü veren faşistler bu kadarına bile bozuldular. Bir komünist eskisi, bu gidişle "bayramın da kaldırılacağını" yazdı.
Ay vallahi şeriat bile gelebilir ha... Miting yapın da gelmesin.
Faşistlerin dellenmeleri, iktidara övünç kaynağı oluşturmasın: Bu adım yetersizdir. İş, yavaş yavaş ve yarım yamalak yapılmıştır.
Kimden korkuyorsunuz? Hani yıkmıştınız bürokratik vesayet düzenini?
Niçin "çocukların derslerine odaklanmalarına engel oluyor" ya da "çocuklar terleyip üşütüyorlar, sonra hasta olurlar" gibi çocukça bahaneler aramak zorunda hissediyorsunuz kendinizi?
Neden korkuyorsunuz? Kamuoyunun tepkisinden mi?
Tepki gösterecek olanlar zaten size oy vermiyorlar ki...
Siyasi pısırıklık Nimet Hanım'ı yemişti, bakalım hangi bakan da hangi koltukta kaç sene dayanacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Engin Ardıç Arşivi