Medyada da "Çevre"nin ağırlığı "Merkez"den fazla oldu...
Sade siyasette değil medyada da "Çevre"nin "Merkez" kadar önemli ve hatta daha etkin olduğunu kanıtlayan iki gazetenin kuruluş yıldönümleri kutlandı bu hafta.
Yeni Şafak 18'inci, Zaman da 25'inci kuruluş yıldönümlerini kutladılar.
28 Şubat postmodern darbesinde Merkez Medya'nın susturup kara listeye aldığı gazeteciler için güvenli ve huzurlu bir sığınak oldu Yeni Şafak.
Yeni Şafak'ta yazdığım günlerde özgürlüğün ne anlama geldiğini bir kez daha anladım. Yazılarıma hiç müdahale olmadı. Gazete yazarlarının çoğunluğunun düşüncelerine ters düşebilecek yazılarım da hiç aksatılmadan yayınlandı.
O dönemden bugüne hiç bitmeyecek arkadaşlıkları beraberimde taşıdım.
Yeni Şafak'ın varlığının basın emekçileri için bir güvence olduğunu düşünüyorum.
Zaman 25 yaşında
Baskı dönemlerinde özgür bir gazetenin siyasetin ve ülkenin çizgisini nasıl değiştirebileceğini de Yeni Şafak sayesinde gördüm.
25'inci kuruluş yıldönümünü kutlayan Zaman ise, kendilerini "Merkez Medya" olarak niteleyen gazetelere, çok sesliliğin ve basında kalitenin ne olduğunu gösteren çarpıcı bir örnektir.
Toplumda çok farklı konumları temsil eden yazarlara ve yorumculara, Zaman'ı okuyarak ulaşabiliyoruz.
Zaman'ın haberleri, derinine işlenmiş mesleki çabaları yansıtıyor.
Magazin dalındaki haberlerin kişilikleri rencide etmeden de yapılabileceğini görüyorsunuz.
Zaman'ın yıldönümü kutlamalarında konuşan Başbakan Erdoğan'ın sözlerini, bütün medya yöneticilerinin dikkatle değerlendirmeleri gerekiyor.
Bu konuşmadan çok önemli bir bölümü alıntılayarak ne demek istediğimi anlatabilirim...
Başbakan Erdoğan şöyle dedi bu konuşmasında:
Erdoğan'ın sözleri
"- Samimiyetle ifade etmek durumundayım.
Biz manşetlerle çarpışarak bu günlere geldik. Adeta manşetlerle savaştık. Muhtar bile olamaz diye manşetlerin atıldığı günlerden bugünlere ulaştık. Gazetecilere haber yazdırdılar, o kupürü dosyaya koyup partimiz aleyhine kapatma davası açtılar. Karşımızda dosyayı gördüğümüzde gerçekten şaşırdık."
Evet...
Hakaret ve aşağılamanın "Eleştiri" biçiminde sunulmadığı, güdümlü haberciliğin rağbet görmediği, özel hayatları teşhir etmenin gazetecilik olarak görülmediği bir medyanın özlemi hepimizde var.
Bu hedefte "Özgürlük" ve "Sorumluluk" yapışık kardeşler olmalıdır.
Yeni Şafak'a ve Zaman'a "Nice yıllara" diyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.