Türkiyede Ergenekon İtalyada Gladio
Özel Harp Dairesi, Kontrgerilla ya da Ergenekonun uluslararası bir tasarım olduğunu iyice anlamak için İtalyadaki Gladio yapılanmasını ve yaptıklarını incelemek gerekiyor. Gladio üyesi 622 kişinin hiçbiri teröre bulaşmak ya da terörü yönlendirmekle suçlanmadı, yargılanmadı ama Gladio, İtalyada terör yönetiminin kısa adı haline geldi. Ancak darbe girişimleri ve intihar süsü verilen cinayetlerle faili meçhuller Rosa dei Venti (Rüzgar Gülü), Nuclei di Difesa Dello Stato (Devlet Savunma Birimi) ve de Lanello (Halka) gibi derin devlet birimlerince örgütlendi. Bunların hepsi SIFARın şemsiyesi altındaydı. Türkiyede JİTEMin tetikçileri tarafından işlendiği öne sürülen cinayetlerle SIFAR olarak bilinen, İtalyan Silahlı Kuvvetler İstihbarat Biriminin sorumlu tutulduğu cinayet ve intiharlar birbirine çok ama çok benziyor. Bunların ilki Albay Renzo Roccanın intiharıdır. Sözde emekliye ayrılan albay 1968de, Fiatda çalışırken, ofisinde ölü bulundu. Asıl görevi SIFARla İtalyayı kana bulayacak terör örgütleri arasında köprü kurmak, kendi adamlarını bu örgütlere yerleştirmek olan emekli Albay Roccanın ölümü intihar olarak açıklandı. Derken 1969 yılında Piano Solo adlı post-modern darbe ortaya çıkarıldı. Gözaltına alınan üç askeri görevli öldürüldü; katilleri bulunamadı. General Carlo Ciglieri, 27 Mayıs 1969da bir trafik kazasında öldü. Hemen ardından General Manes, Darbe Soruşturma Komisyonuna kanıt sunmaya hazırlanırken kalp krizi geçirip öldü; üç hafta sonra yaveri Teğmen DOttavio tabancayla intihar etti. Ve 12 Ağustos 1977 de Orgeneral Antonio Anza, silahla kendini şakağından vurdu. Anza intihar etmeseydi Askeri Polis Carabinierinin başına getirilecekti ve Gladio karşıtlığıyla tanınıyordu. Askeri Polisin başında kalan General Mino, bir helikopter kazasında yaşamını yitirdi! İnsanın tüylerini ürperten, GLADİOyla Ergenekon arasındaki benzerliğin belki de en çarpıcı örneği, İtalyanın ünlü araştırmacı gazetecilerinden, Gladio ve SIFARla ilgili yazılar yazan, önemli belgelere ulaştığı söylenen Mino Perocellinin, kimliği hala bilinmeyen kişilerce öldürülmesidir!
SIFAR, savaş sonrasında, Özel Harp Dairesi olarak kuruldu. Daha sonra adı SID, ardından da SISMI olarak değiştirildi. Şimdilerdeyse adı AISI olarak biliniyor.
İtalyada, tıpkı Türkiyede olduğu gibi, birçok siyasetçi, akademisyen, gazeteci ve askeri görevliyle savunma sanayinin araştırma geliştirme bölümlerine görev yapan mühendisler ya öldürüldü ya da intihar etti! Bunların sorumluları olarak hep teröristler manşetlere taşındı ama sonradan birçok cinayet ve bombalama eyleminin derin devletçe örgütlenmiş, içinde ajanların cirit attığı çetelerce gerçekleştirildiği anlaşıldı. Burada amaç, hükümetin halkını korumaktan aciz olduğunu vurgulamak ve itibarını zedelemek elbette. Aynen Türkiyede olduğu gibi! İtalyada oynanan oyunun perdesi kapanmış gibi görünüyor. Türkiyedeyse oyunun üçüncü, son perdesi oynanıyor hala...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.